Lenovo Yoga 920 incelemesi

ŞIK TASARIM

Bakır, Bronz ve Platin renkleri bulunan cihazın biz Platin modelini inceledik. Diğer modellerin bir parça daha dikkat çekici olduğunu itiraf etmeliyiz. Zira Platin bu pazarda çok alışılmış, klasik bir renk. Cihazın ince gövdesi için hayli fedakarlıkta bulunmak gerekmiş. Bunu ilk kez cihazı elinizde aldığınızda hemen fark edeceksiniz zaten. Bağlantı konusunda hayli kısır bir cihazla karşı karşıyayız. Cihazda iki adet Thunderbolt 3 USB-C ve bir adet de USB 3.0 bağlantı noktası yer alıyor. Bunun dışında bir de 3,5 mm’lik kulaklık girişi bulunuyor. Yoga 920’nin tasarımındaki en kritik nokta ise Lenovo’nun kullandığı menteşe sistemi. Göze hoş görünüp görünmemesi tamamen kişisel bir görüş ancak menteşe sisteminin çok başarılı çalıştığını söylemek mümkün. Yazının başında da bahsettiğimiz gibi Yoga ailesinin bir ürünü olduğu için dizüstü bilgisayarı istediğiniz gibi döndürebiliyorsunuz. Yani cihazı tam ters yönde katlayabiliyorsunuz. Zaten ekran da otomatik olarak tablet moduna geçebiliyor. Böyleye arkada kalan klavye dert olmaktan çıkıyor. Ekrana geçmeden önce klavyeden de kısaca bahsedelim. Lenovo 920’nin klavyesi hızlı yazım konusunda kullanıcıyı destekliyor. Eğer özellikle uzun metinler yazmanız gerekiyorsa çok rahat bir klavyesi olduğunu söylemek mümkün. Arka aydınlatması da bulunan klavyede aydınlatma ışığı konusunda ise fazla bir seçeneğiniz yok. Ya kapalı, ya az ya da çok şeklinde 3 farklı aydınlatma modu mevcut.

Klavyenin sağ alt tarafında ise parmak izi sensörü bulunuyor. Hızlı erişim için konulmuş olan bu sensör başarılı bir şekilde çalışıyor. Bir akıllı telefon hızında diyemeyeceğiz ne yazık ki ancak şifre girmek istemeyenler için ideal.

Klavyenin altındaki trackpad ise rahat bir kullanım sunuyor. Trackpad’in altında basılabilir tuşlar mouse’un sağ ve sol kısmı yerine kullanılabiliyor. Ancak trackpad’in üstüne çift ve tek dokunuşla da bunu yapmak mümkün. Dizüstünü mouse olmadan da kullanmak hayli kolay ancak detaylı işler için illa ki bir mouse ihtiyacı doğuyor.