reklamı kapat

POPÜLER

Marvel’s Spider-Man incelemesi

SPIDER-MAN: ARKHAM

Marvel’s Spider-Man için söylenecek çok şey var ancak bir gerçeği daha en baştan ortaya koymak gerekiyor sanki. Yapımcılar, oyunu tasarlarken Batman Arkham serisinden bayağı bir esinlenmiş. Oyunu kopyalamışlar demek hem haksızlık, hem de vicdansızlık olur ancak başarılı olmuş bir formülün üzerine gitmek istedikleri son derece bariz. Eğer Rocksteady Studios bir Spider-Man oyunu yapsaydı, muhtemelen ortaya buna yakın bir sonuç çıkardı diyebiliriz. Oyunun genel yapısındaki bu benzerlikten şikayetçi olanlar illa ki olacaktır, bu nedenle söz konusu tercihin bir artı mı yoksa eksi mi sayılması gerektiğini sübjektif yorumlara bırakıyoruz. Bize soracak olsanız, çok bariz ve aksi kabul edilemez bu benzerlik oyunun yüksek kalitesine katkı sağladığı için olumlu baktığımızı söyleyebiliriz. Peki nasıl bir benzerlikten söz ediyoruz? Bir kere en bariz yakınlığı dövüş sekanslarında görüyoruz. Spider-Man’in etrafını saran kalabalık gruplara karşı akıcı bir şekilde saldırması, kişiler arasında bilardo topu misali gidip gelmesi ve hatta düşman tipleri dahi Arkham serisini hatırlatıyor. Sadece yumruklarıyla savaşan düz düşmanlar, elektrikli sopa taşıyanlar, arkasına geçmek gereken kalkanlı abiler, dümdüz yumruk atmanın yeterli olmadığı haddinden fazla heybetli arkadaşlar derken, Manhattan’ı Arkham çeteleri kuşatmış gibi bir durum söz konusu. Ancak sanki Batman’i yönetiyormuşuz gibi bir durum da oluşmamış. Yapımcılar Spider-Man’in ağ kullanma yeteneğini o kadar iyi işlemişler ki, gerek şehir içi ulaşımda gerekse de kapışmalarda tamamen kendisine has bir yapı ortaya çıkarmayı başarmışlar. Dövüş sırasında etraftaki nesneleri ağıyla kapıp savurması, hızlı ağ topları atarak etkisiz hale getirmesi, havaya attığı düşmanları ağıyla diğer düşmanların üzerine fırlatması gibi pek çok eylemi son derece akıcı bir şekilde gerçekleştiriyor Spider-Man. Dahası, Batman’in kas gücü yerine Spider-Man’in çevikliğine odaklandıkları için hareketleri de buna yönelik tasarlanmış. Saldıran düşmanın bacakları arasından kayarak geçmek, duvardan sekerek rakiplerin üzerine fırlamak, son sürat gelen bir roketten bel kıvraklığı ile kaçınmak gibi yağ gibi akan eylemleri bulunuyor karakterimizin. Kısacası; Arkham serisinin başarılı olmuş sistemi alınmış ve Spider-Man’e kusursuza yakın bir şekilde entegre edilmiş diyebiliriz.

ARKHAM GİBİ AMA DAHA İYİ

Peki benzerlikler bununla mı sınırlı? Pek öyle söylenemez. Peter Parker, tıpkı Bruce Wayne gibi kendisine yardımcı olacak alet edevatlar geliştiriyor mesela. Veya haritayı açmak için kulelere gidip sinyal detektörü kullanıyor. Bir göreve giderken aniden ortaya çıkan basit suçlara müdahale ediyor. Düşman bölgelerine gizlice girip, havadan, köşeden, uzaktan tek seferde sessiz saf dışı bırakmalar gerçekleştiriyor. Bunun gibi daha pek çok şey sayabiliriz. Tüm bunları, oyunun ne kadar Arkham serisine benzediğini iyice anlayabilmeniz adına belirtiyoruz. Fakat oyun sanki tüm Arkham serilerinin 2018 yılında çıkmış yeni bir versiyonu gibi. Tüm özellikleri geliştirilmiş, yenilenmiş ve rafine edilmiş. Böylesi bir yapımdan kimsenin şikayetçi olacağını zannetmiyoruz.