reklamı kapat

POPÜLER

Neverdead incelemesi

Her zaman aklımızın bir köşesindedir, oyunlardaki bosslardan olmak. Oyunun kuralı hemen hemen hiç değişmez. Boss dediğiniz, adı üzerinde, sizden çok daha güçlüdür, daha fazla silaha, ateş gücüne vs. sahiptir. Bazılarıysa neredeyse ölümsüzdür. Yıllardır ağırlıkla bize kan kusturmuşlardır. Hatırlarsınız, Prototype adlı oyunda neredeyse bir boss kadar güçlüydük. Konami’nin Neverdead’i ise olaya biraz daha farklı bir açıdan yaklaşıyor. Yine teorik olarak ölümsüz bir kahramanı oynuyorsunuz. Kahramanımız Bryce, yüzlerce yıl önce tanrı Aztaroth tarafından ölümsüzlükle lanetlenmiş bir şeytan avcısı. Modern zamanlardaysa artık bu işi para için yapar hale gelmiş. Bryce’ın en büyük numarasıysa ne olursa olsun savaş alanında hayatta kalmayı başarmasını sağlayan bir sırrının olması. Bu sır aynı zamanda Neverdead’in en önemli oyun mekaniğini oluşturuyor. Bryce kolları, bacakları, hatta kafası kopsa bile yaşamaya devam ediyor.

VURUN KELLESİNİ
Neverdead katıksız bir aksiyon oyunu; hikaye boyunca tempo neredeyse hiç düşmüyor. Fakat oyunun bu noktada oldukça tahmin edilebilir olduğunu söylemek gerek. Oyun daha önce benzerlerini defalarca gördüğümüz üçüncü kişi aksiyon oyunlarından farklı pek bir şey sunmuyor. Her zamanki silahları, her zamanki haritalarda, her zamanki düşmanlara sıkıyorsunuz. Fakat daha önce de belirttiğimiz gibi: Bryce ölmüyor. Kahramanımızın uzuvları kopsa da, onu halen kontrol etmeye devam ediyoruz. Diyelim ki savaş sırasında düşmanınızın Bryce’ın kolunu kopardı. Devam etmeden önce kolunuzu bulup yerine takmak zorundasınız. Bu arada kopan kolunuz her neredeyse parıldıyor, bu yüzden bulmak zor değil ancak ona ulaşmak zorlaşabiliyor zaman zaman. Kolunuz kopsa bile kolunuza bağlı olan silahı ateşlemeye devam edebiliyorsunuz ama doğal olarak nişan alamıyorsunuz. Diyelim ki bacaklarınız koptu. Bu kez de sürüne sürüne bacaklarınıza ulaşıp onları yerine takmak durumundasınız. Tek bacağınız mı kaldı? O zaman zıplaya zıplaya etrafta dolaşmak durumunda kalıyorsunuz. En zor durumsa, sadece bir kafa olarak kalmanız. Eğer son kalan uzvunuz olan başınız da bir düşman tarafından mideye indirilirse, o zaman ölümsüzlük falan kalmıyor tabii. Öteki tarafı boyluyorsunuz. Üzerinde hakimiyetiniz olan son uzvunuz başınız. Eğer sadece baş olarak kalırsanız hızlı bir şekilde hemen gövdenize ulaşmak durumundasınız. Aksi takdirde Bryce’ın güçleri pek bir işe yaramayacaktır. Tabii sadece “kafa” olarak kaldığınızda düşmanlarınıza karşı tamamen savunmasız olduğunuzu söylememize gerek yok. Diğer yandan başınızı tekrar bedeninize takmak da çok kolay olmayabiliyor. Onca kargaşanın arasında bedeninizi bulduktan sonra, omuz kısmına denk gelmek onlarca düşmanın arasında pek kolay olmuyor. Neverdead’de, oyunun adına uygun olarak, başka türlü ölemiyorsunuz. Oyun, sadece partneriniz ölürse Game Over ekranını gösteriyor size. Böylece ölmeyi çok da kafaya takmadan ağır aksiyonun içine dalabiliyorsunuz. Ancak oyunun en dikkat çekici tarafı olması gereken bu uzuvların kopması olayı aynı zamanda oyunun en zayıf halkası da olabiliyor çünkü kontroller ve kamera takibi oldukça zayıf. Kamera karakteri takip etmekte oldukça zorlanıyor; bir duvar ya da büyükçe bir düşman varsa sıklıkla arkasına takılıp kalıyor maalesef. Hele ki sadece kafa olarak hareket etmeye çalıştığınızda normalden daha hızlı ve küçük olduğunuz için işler iyice karışabiliyor. Zaten kafa olarak kaldığınız zaman tamamen savunmasızsınız; işin içine kötü kamera açıları da girince iyice çuvallama durumuna giriyorsunuz. Kamera için ne söylediysek, benzerlerini kontroller için de söyleyebiliriz. Kontroller pek keskin ve odaklı değil. Özellikle böyle hızlı oynanan bir oyunda kontroller sizin her şeyiniz fakat özellikle boss savaşlarında ve kalabalık ortamlarda, kol, bacak dağılmışken karakterinizi kontrol etmeye çalışmak bir işkenceye dönüşebiliyor.

ÖLSENE BE ARTIK!
Oyunun teması resmen karmaşa üzerine kurgulanmış. Eh, bir Japon aksiyon oyunundan marjinallik beklememek hata olurdu zaten. Bunu özellikle boss savaşlarında çok daha net bir şekilde hissediyorsunuz. Biz oyunun boss savaşlarını çok sevdik çünkü her birinin farklı bir tuhaflığı var. Mesela, oyunun başlarında karşılaştığınız bir boss ortalığa yeşil bir sis yayıyor. Eğer buna maruz kalırsanız tüm kontroller tersine dönüyor. Fikir olarak muhteşem. Kontroller daha odaklı olsaydı oynanışa etkisi de süper olabilirdi. Yine de boss savaşlarından keyif almadığımızı söylemek oyuna haksızlık etmek olur zira oyun bize birkaç kez “Oha!” dedirtmeyi başardı. Oyunda savaştığınız düşmanların da farklı yapılarda olduğunu söyleyebiliriz. Burada farklılık elbette görünüm değil, karakterlerin oynanışa kattıkları farklılıktan ileri geliyor. Özellikle kafalarında balta taşıyan düşmanları gördüğünüzde kaçacak delik arayacağınıza eminiz.

SAVURUN KILIÇLARI
Bu noktada oyunun kılıç savaşlarından da bahsetmek gerek. Az önce söylediğimiz gibi oyundaki düşmanlar farklı taktikler uygulamanızı gerektiriyor. Mesela, uzaktan yaklaşmanız gereken düşmanlar olduğu kadar, dibine kadar girip kesmeniz gereken düşmanlar da bulunuyor. Oyunun bizce en güçlü olduğu yer bahsettiğimiz kılıç dövüşleri olmuş. Gerçekten de sizin kolunuz bacağınız nasıl kopuyorsa, düşmanların uzuvlarını da aynı şekilde alabiliyorsunuz. Onların uzuvları yerine dönmüyor. Kılıç dövüşleri oturaklı, keskin ve hızlı olmuş. Keşke yakın dövüşe gösterdikleri özeni ateşli silahlara da gösterselerdi. Yine de hem ateşli silahlar hem de güçlü kılıç oyunları birleşince ortaya çıkan deneyim çok da kötü değil.

UNUTULMAYA MAHKUM
Neverdead ne çok iyi ne de çok kötü bir oyun. İyi olduğu yerler de var fakat genel olarak bizde oluşan kanı, iyi fikirlerin, iyi uygulanamaması şeklinde oldu. Evet, oyunda genel olarak aksiyon oyunları için yeni sayılabilecek hoş fikirler var, yakın dövüş gibi iyi uygulanmış mekanikler de var fakat oyunun geneli oldukça özensiz duruyor. Oyunun en önemli yanı olan uzuvların kopması ve yeniden toparlanma olayı bile kötü kontroller ve kötü kamera açıları yüzünden neredeyse ziyan oluyormuş. Bu durumda Neverdead’i sadece iflah olmaz aksiyon oyunu hastalarına önerebiliyoruz.Dediğimiz gibi oyun, marjinallik ve karmaşa üzerine kurgulanmış durumda. Bu arada içinde bulunduğumuz aylarda çok sağlam oyunlar gelmeye başladığından Neverdead kısa zamanda unutulup gidecek gibi görünüyor maalesef.