reklamı kapat

POPÜLER

Panasonic TX-P50VT50E incelemesi

 - Güncelleme: 24 Kasım 2012 10:51


EN GERÇEK SİYAHLAR
Yine iddialı bir yorum gibi gelebilir ama Panasonic VT50, Pioneer’in efsanevi Kuro serisinden bu yana gördüğümüz en iyi siyahları veren televizyon. Tam 24.576 adımlı siyah ton geçişi, eski sistemlerdekine oranla dört kat daha iyi sonuçlar veriyor ve en karanlık sahnelerde bile, görüntülerdeki gölgeler, karanlıkta kalan alanlar, nesneler rahatlıkla ayırt edilebiliyor. Infinite Black Ultra teknolojili panel, televizyonun bulunduğu ortam bol ışık alsa dahi en derin siyahları, herhangi bir doku kaybı olmaksızın göstermeyi başarıyor. Akıllı kontrast, akıllı keskinlik ve akıllı renk kontrolü teknolojileri, sizin hiçbir müdahalenize ihtiyaç duymadan, ekrandaki görüntüyü olabilecek en iyi şekilde sunuyor. Görüntülerdeki yüzleri de algılayabilen televizyon, çok daha doğal bir ten rengi yakalanmasını sağlıyor. VT50 serisinde bunun yanında iki de THX görüntü modu bulunuyor. Adları THX Cinema ve THX Bright Room olan her iki mod da, özellikle film izlerken büyük fark yaratıyor. Adından da anlaşılabileceği gibi, Bright Room, aydınlık ortamlarda oluşabilecek görüntü kayıplarını önlemek için parlaklığı artıran bir etki yapıyor. Tüm bu saydıklarımızın yanında, VT50 fazlasıyla geniş bir kişisel ayar imkanı sunuyor. Renk, kontrast, parlaklık ve keskinliğin yanı sıra, gama, beyaz dengesi ve AGC değeri gibi ayarlar, bu işten az çok anlayan kullanıcıların kendi zevklerine uygun bir görüntü ortaya çıkarması için onları bekliyor. VT50, active shutter 3D teknolojisini kullanıyor. Bu teknolojide kullanılan gözlüklerin sağ ve sol camları sıralı olarak çok hızlı bir şekilde açılıp kapanıyor ve bu sayede 3D görüntü oluşuyor. Bu teknoloji, bazı kullanıcıları rahatsız edebiliyor ancak VT50’yi incelediğimiz zaman boyunca biz bir rahatsızlık hissetmedik. Kendinize en uygun modu ve 24p görüntü ayarını seçmeniz, titreşimlerin ortadan kalkmasını sağlayarak daha keyifli bir 3D deneyimine yardımcı olacaktır. Gözlüklerin tek sıkıntısı, zaman içinde incelip hafiflemiş olsalar dahi, pasif 3D gözlükler kadar konforlu olmamaları. Uzun süreli kullanımlarda kafanızı ve burnunuzu rahatsız edebiliyor.

AYNI ARAYÜZ, AYNI UYGULAMALAR
Panasonic, VT50 ile görüntü kalitesinde çıtayı çok yukarılara taşımayı başarmış ancak aynı şeyi arayüz için söylemek mümkün değil. Televizyonda mavi tonlarındaki eski arayüz kullanılıyor. Bu arayüzün artık modasının geçtiğini fark etmeleri gerekiyor. İlham almak için çok uzaklara bakmalarına da gerek yok. Ne renkler, ne ikonlar ne de uygulama marketi kullanıcıyı çekiyor. Bizdeki market içeriği, yurt dışına göre oldukça kısıtlı. Yine de işe yarayacak birçok temel uygulamayı bulabiliyorsunuz. En dikkat çeken uygulama ise şüphesiz internet tarayıcı. Flash destekli tarayıcı, dokunmatik uzaktan kumanda ve Bluetooth’lu klavye bağlayabilme imkanı sayesinde daha rahat kullanılabiliyor. Sık ziyaret ettiğiniz sayfaları, ana ekrana yerleştirebiliyorsunuz. Sanal klavyede Türkçe desteği de bulunuyor. Yeri gelmişken belirtelim, televizyon çoklu görevi de destekliyor. Yani bir uygulama açtığınızda diğerini kapatmanız gerekmiyor. Arka planda o da çalışmaya devam ediyor. Televizyonun dahili medya oynatıcısı neredeyse hiç format seçmiyor. Elimizdeki test videoları arasında açamadığı olmadı. Lakin ayar ve kontrol seçenekleri pek zengin değil. Türkçe altyazı desteği var ama altyazının ne konumu ne de boyutu ayarlanabiliyor. Üstelik her dosya açışınızda altyazının karakter kodunu ayarlamanız gerekiyor. Panasonic ve benzer problemler yaşayan benzer markaların, bu gibi ufak tefek sorunların kullanıcıların tercihlerinde ne kadar önemli olduğunu anlaması gerekiyor. Nihayetinde her şey görüntü kalitesinden ibaret değil.