reklamı kapat

POPÜLER

The Crew 2 incelemesi

GİT GİT BİTMİYOR

Oyunun amaçsız yapısını kapatmaya çalıştığı bazı özellikleri var elbette. Bir kere haritası çok büyük (hatta belki biraz fazla büyük) ve açık dünya bir yapıya sahip oyun. Tüm Amerika’nın küçültülmüş bir versiyonuna sahibiz. Aslında harita ilk oyundakine yakın bir büyüklükte ancak o da aşırı bir büyüklüğe sahipti zaten. Ne kadar bir büyüklükten bahsettiğimizi anlayabilmeniz için şöyle bir karşılaştırma yapalım; havadan dahi gitseniz bir uçtan diğer uca yaklaşık 30-40 dakika arası sürüyor The Crew 2’nin haritası. Far Cry 5’te bu süre 3 ila 5 dakika arasında değişiyordu. Yani evet, akıllara zarar bir büyüklüğü var The Crew 2’nin dünyasının. Bu kez uçak ve deniz motoru gibi araçlar da kullanabildiğimiz için bu mesafeleri kat etmek birazcık daha kolay üstelik. Peki bu devasa haritada açık dünyanın zenginliği var mı sizce? Cevabı hepimiz biliyoruz da, biz yine de soralım dedik…

KENDİNCE AÇIK DÜNYA

Yarış oyunu olsun veya olmasın, bizim açık dünya oyunlarından bazı temel beklentilerimiz var. Bir kere o devasa dünya boş hissettirmemeli, bizim dışımızda da yaşamaya devam etmeli. İnsanlar kendi işleriyle uğraşmalı, hayvanlar doğal yaşamlarını sürmeli, biz orada değilken bir şeyler değişmeli. Bunun dışında yapılabilecek pek çok farklı eylem ve görev bulunmalı. Burada bir yarış oyunundan GTA, Skyrim veya Fallout gibi çeşitlilik beklemiyoruz elbette. Ama mesela ansızın karşımıza bir bölgenin motor çetesi çıkmalı, bizimle alakasız bir polis kovalamacası baş göstermeli veya ülkenin genelinden topladığı eşsiz araç parçalarını bize satmaya çalışan bir satıcı canımızı sıkmalı. Dahası, açık dünya oyunları keşfedilebilir olmalı. Köşe bucak gezinmemiz enteresan yapılar ve ödüllerle desteklenmeli. Gittiğimiz alakasız bir noktanın tepelerine saklanmış kendi halinde bir binada park etmiş çok değerli bir araç bulabilmeliyiz mesela. Bunlardan herhangi biri The Crew 2’de var mı? Yok. Peki bu durumda oyunun açık dünya olmasının bir anlamı var mı? Yok. Dağ tepe gezip anca bir yarıştan diğerine giriyoruz, aman ne kadar da ilgi çekici…