The Crew incelemesi

Hiç baştan sonra Amerika’yı gezmek istediniz mi? Farklı köşelere saklanmış olan New York, MIamI ve Los Angeles gibi şehirlerde turlamak sizin için bir hayalden öteye geçemedi mi? Üzülmeyin, artık The Crew var. Bekle bizi Amerika, biz geliyoruz!

Yarış türü gelişim ve yenilik sunma anlamında kısıtlı imkanlara sahip bir konumda. Daha gerçekçi veya daha eğlenceli hale getirmekten başka bir şansı yok yapımcıların. Çünkü geçmişte farklı bir fikir olarak kullanılabilecek hemen her şey denendi zaten. Oyuncak arabalarla da yarıştık, dağların tepelerin üzerinden de zıpladık. Kimisi bizi televizyon şovunun içerisine soktu, bir başkası ise oyuncuları silahlarla bezenmiş araçlar eşliğinde ölümüne kapıştırdı. Kısacası, yarış oyunları fikir bazında giderek yaratıcılığın sınırlarının zorlandığı bir tür olup çıktı.

The Crew bu noktada elde kalan birkaç seçenekten birisini kullanarak ön plana çıkma gayreti gösterdi. Bugüne dek bir yarış oyununun sahip olduğu en büyük haritayı hazırlama kararı alan yapımcılar, bütün Kuzey Amerika kıtasını oyun alanı haline getirdi. İlk bakışta oldukça ilgi çekici duran bu seçenek bakalım pratikte ne derece başarılı sonuçlar gösteriyor…