BMW i8 temelli gerçekleştirilen Alpine projesinin hiç bilinmeyen detayları
Elektrikli otomobile geçiş sürecinin önemli hibrit modellerinden olan BMW i8, gündemde kendisine hiç yer bulamamış bir projeyle Alpine rozeti takabilirdi.
Günümüzde pek çok markan örneğinde gördüğümüz elektrikleşme süreci, BMW için nispeten biraz daha geriden başlıyor. 2020 yılıyla birlikte daha çok yeni dönem şeklinde nitelendirdiğimiz modellerle daha akılda kalıcı nitelikler görmeyi bekliyoruz. BMW cephesinde oluşumu çok önceden gerçekleştirilen i departmanı, i8 ve i3 gibi modeller üzerinden kullanıcıların karşısına çıktı. Biri elektrikli biriyse plug-in hibrit yapıda olan bu modeller arasında kim daha akılda kalıcı oldu dersek, bunun doğru cevabı şüphesiz i8 olur. Hiper otomobil tasarım karakteriyle yenilikçi gücün harmanlanmasından meydana getirilen i8, bizim gibi otomobil tutkunlarının yanı sıra sektörün önemli isimlerinden birisinin de ilgisini çekmişe benziyor. BMW dinamiklerini farklı noktalara çekerek dünyanın en hızlı otomobillerini üreten Alpine’ın CEO’su Andreas Bovensiepen‘in bu isimler arasında olduğunu biraz geç de olsa öğreniyoruz. Bu ilginin somut adımlı bir geliştirme üzerinden asfalta yansımış dahi olması, işin heyecan katsayısını biraz daha yukarı çekmeyi başarıyor.
BMW i8 bir Alpine otomobili olarak test edildi
BMW Blog‘un kurucusu Horatiu Boeriu tarafından özel bir haberde bir araya getirilen macera oldukça ilginç detaylar barındırıyor. Konunun temelleri geride bıraktığımız şubat ayında tanıtımı gerçekleştirilen Alpine B7 etkinliğine uzanıyor. Organizasyon kapsamında Bovensiepen ile yaptığı özel görüşmeyi işaret eden Boeriu, diyaloglar arasında BMW i8’in bir Alpine otomobili olarak test edildiği bilgisine vurgu yapıyor. Başarılı CEO’nun ultra gizli olarak yürütüldüğünü vurguladığı proje sürecinde, i8’in yoğun bir kamuflajla tam anlamıyla tanınmayacak şekilde sokaklara dahi çıktığını ifade ediyor. Yapılan geliştirmelerle birlikte aracın beygir gücünün 100 birim artırılmış olması -ki bu toplamda 460 beygirlik güç demek- dikkat çeken noktalar arasında.
Performansın yanında aracın sürüş dinamiklerinin de iyileştirildiğini gördüğümüz satırlarda önemli bir zorunluluk detayı dikkatimizi çekiyor. Bilindiği üzere halihazırda i8’in temel güç ünitesi 1,5 litre hacminde üç silindirli benzinli motor konumunda. Bovensiepen’a göre bu otomobilin istenilen Alpine dinamiklerine erişmesi için 2.0 litrelik turbo dört silindir makineye ihtiyacı var. Böylesine bir değişimin şaside getireceği modifikasyon ve araç dinamiği değişim ihtiyacı sonuçlarının üst üste koyulduğunda, Alpine imzalı i8 projesinin gerçekleşmeme sebebi de kendiliğinden ortaya çıkıyor. Gelecekte tam elektrikli olma yolunda ilerleyen i8, belki bu versiyonuyla Alpine garajından çıkan bir elmasa dönüşebilir. İçten yanmalı için umuttan bahsetmekse şimdilik zor.
