reklamı kapat

POPÜLER

Just Cause 3 incelemesi

Açık dünya oyunlarının içeriği en net ismi olan Just Cause, aynı oyunun bir başka versiyonuyla birlikte bizlerle. Eğer hayatınızda on dakika olsun Just Cause oynadıysanız, burada ne ile karşılaşacağınızı az çok tahmin edebilirsiniz. Her şeyin biraz daha fazlası, o kadar
Just Cause açık dünya konsepti oyunların omuzlarına yüklenmiş pek çok sancılı yükten arındırılmış bir seri. Bir kere, bir yandan oyuncuya istediği her şeyi yapabildiği bir dünya sunarken, bir yandan da sürükleyici bir hikayeyi merkezinde tutmaya gayret göstermiyor. Aman karakterime bir altyapı oluşturayım, öyküsünü harmanlayayım, ileride cosplayini yaptırtayım gibi bir derdi de yok. Tek istediği şey oyuncunun eğlenmesi. Bunun için de dayıyor aksiyonu, veriyor patlamayı. Alabildiğine yüzeysel ve yaratıcılıktan uzak bu konsept, nasıl oluyorsa bir yandan da tutuyor.

Çünkü insanlar, bazen şalterlerini kapatıp, hiçbir şeyi düşünmeden sadece eğlenmeyi isteyebiliyor. Just Cause da bunu çok iyi veriyor. Görevden bağımsız olarak dahi, on dakika gireyim de biraz düşman patlatayım diyebileceğiniz bir yapısı var oyunun. İşte Just Cause 3 de bu yapıyı aynen devam ettiriyor. Üstelik bu kez hepsini çok daha görkemli hale getirerek…