reklamı kapat

POPÜLER

Killzone 3 incelemesi

 - Güncelleme: 09 Mayıs 2011 16:54

Günümüz FPS (First Person Shooter) oyunları, genel hatlarıyla birbirine çok benzeyen, detaylardaki farklılıklarla birbirlerinden ayrılmaya çalışan oyunlar haline geldiler. Bir öncekinden daha güzel görünen, farklı bir zaman ve mekanda, -kimi zaman- farklı oynanış dinamiklerine sahip aynı oyunlardan oluşuyor FPS türü. Yazının başında kullandığımız “FPS türüne getirdiği yenilikler” kalıbını daha önce defalarca duymuş olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Ancak şöyle düşünün, daha önce kaç oyunu üç boyutlu olarak, kusursuz bir Move kullanımıyla ve tamamen Türkçe olarak oynadınız? “Konsolda FPS oynanmaz” düşüncesini en hararetle savunan adamı bile fikrinden caydıracak bir oyundan, Killzone 3’ten bahsediyoruz. Killzone 2’yi sevdiyseniz, bu oyunun her anlamda sizi tatmin edeceğinden emin olabilirsiniz.

EZİLENLERİN DÜNYASI
Killzone 3, tam olarak ikinci oyunun bittiği yerden başlıyor. Hala ikinci oyunu oynamamış kişiler olabileceğini düşünerek spoiler vermekten kaçınıyorum ancak şunu söyleyebilirim, Helghastlar onlara yapılanlar nedeniyle oldukça sinirliler ve bunu bize yansıtmaktan hiç çekinmiyorlar. Oyunun nadir eksi yönlerinden biri burada ortaya çıkıyor çünkü üçüncü oyun, hikayesini anlatabilme konusunda selefi kadar başarılı değil. Kısmen daha düz bir senaryoya sahip olsa da enfes oynanış dinamikleri bu açığı kıvrak bilek hareketleriyle ekarte etmeyi başarıyor. Bu dinamiklere etki eden en önemli unsurların başında da Move desteği geliyor. Daha önce Wii sayesinde hareket algılayıcı kumanda ile nasıl FPS oynanamaz defalarca görmüştük. Ancak Killzone 3 bu düşünceyi yıkıyor ve ne kadar keskin bir nişancı olacağımızı kumandanın hassasiyetine değil bizim becerilerimize bırakıyor. Killzone 3 gibi yapay zeka anlamında piyasadaki açık ara en iyi FPS oyununda dahi düşmanlara karşı bu denli hassas ve başarılı bir Move kullanımı sağladıkları için Guerilla Games’i kutlamak gerekli. Biraz dikkat ile Duck Hunt tecrübenizden daha başarılı olacağınızı garanti edebilirim… Bahsettiğimiz kontrol sistemi eğer bu kadarla kalsaydı elimizdeki sadece ‘olmuş’ bir Wii oyunu olurdu ama hayır, aksine şov daha yeni başlıyor. Killzone 3, 3D desteği sayesinde bugüne dek oynadığınız en gerçekçi FPS deneyimini bizlere sunuyor. Uzaktaki bir düşmanla aranızdaki mesafenin üç boyutlu derinlik algısı sayesinde ne denli büyük olduğunu hissettiğinizi ve bu mesafeye rağmen tam kellesine doğrulttuğunuz silahınızdan çıkan merminin hedefi on ikiden vurduğunda yaşayacağınız hazzı hayal edin. Veya saklandığınız mevziinin içine doğru fırlatılmış bir el bombasının gerçekten üzerinize doğru geldiğini ve o an yaşayacağınız heyecanı düşünün. Gerçekten oradaymışsınız, gerçekten savaşıyormuşsunuz gibi hissedebileceğiniz ve bunu hayal gücünüze başvurmadan yapabileceğiniz ilk oyun Killzone 3, kıymetini bilmek gerekli. Türkçe seçeneğine sahip oyunlara yavaş yavaş alışıyor olsak da Killzone 3’ün sadece menüleriyle sınırlı kalmayıp Türkçe seslendirmeyle gelmiş olması bizi heyecanlandırmayı başardı. Tamamı profesyonel ses sanatçılarından oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirilen seslendirmeler -tüm karakterler için dört dörtlük olmasa da- genel olarak belirli bir standardı yakalamayı başarırken, oyundan aldığımız keyfe de artı yönde etki sağlıyor doğal olarak. Ancak oyun, bu keyfi uzun süre yaşamamıza izin vermiyor. Zira 6-7 saat gibi bir sürede, üstelik pat diye bitiveriyor. Tamam, altın yumurtlayan tavuğu tek hamlede kesmek istememelerini anlayabiliyorum ancak işi gösterip de elletmeme noktasına da getirmemek lazım diye düşünüyorum…

BİRAZ NEFES ALALIM
Killzone 3, mekan çeşitliliği ile beraber çatışma alanlarını da genişletiyor. Ormanın derinliklerinden karlı tepelere hatta yer çekimsiz uzay ortamına kadar (kulağa çok Crysis geldi nedense) birbirinden farklı mekanlarda geçiyor oyun. Ancak sıcak teması seven oyuncular için kötü bir haberim var ki o da mekanların genişlemesiyle birlikte çatışmalarının çoğunluğunun uzaktan yaşanır hale gelmiş olması. Daha çok kelle avı, daha az dipçik! Neyse ki bu geniş alanlarda sürekli olarak koşmak zorunda bırakılmıyoruz. Araç kullanımı artırılırken seçeneklerimiz arasına Jetpack gibi uç cihazların eklenmiş olması da sevindirici. “Ölüm yağdırmak” deyimini gerçek anlamıyla yaşayacaksınız!

REKABET KIZIŞIYOR
Bir FPS’nin ne kadar başarılı olduğu çok oyunculu modunun kalitesiyle doğru orantılı. Killzone 3, kendisi için söylediğimiz onca güzel söze multiplayer kısmında da leke sürdürmüyor ve alıştığımız Killzone kalitesini daha da üst bir seviyeye çıkarıyor. Özellikle harita tasarımı konusunda gösterdiği performans muazzam. Hem yakın hem de uzak mesafeden çatışmayı sevenleri tatmin edecek detaylı haritalar fark yaratacak cinsten. Senaryo akışında birtakım aksaklıklara sebep olsa da Co-Op seçeneğiyle birlikte, oyunu bir arkadaşınızla aynı anda oynayabilme seçeneği gerçekten büyük bir güzellik. Yine diğer çok oyunculu modlarda rekabetin tadına da varabilirsiniz.

HADİ, HADİ, HADİ
Killzone 3, tarihin ilk Türkçe seslendirmeli konsol oyunu olarak gözlerimizi yaşarttı. Çok değil, bundan birkaç yıl öncesinde böylesi bir şeyi hayal etmek bile imkansızdı. Bugün profesyonel bir şekilde dublajı yapılmış bir PlayStation oyunu oynamak, inanılmaz bir keyif. Sonuç olarak her parçası oturaklı, üzerinde uzun uzun çalışıldığı belli olan bir yapım Killzone 3. Eğer bir oyunun, bir türü nasıl yeniden tanımladığını görmek istiyorsanız Killzone 3’e mutlaka bir şans verin, pişman olmayacaksınız.

► Detaylar ve puan tablosu sayfa 2‘de