Çevrimiçi müzik pazarının lideri olmaya devam eden Spotify, resmi açıklamaya göre Türkiye’de ofis açma kararı aldı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Spotify’ın temsilcileriyle yapılan toplantının ardından şu açıklamalarda bulundu: “Küresel müzik endüstrisinin öncülerinden Spotify ile yaptığımız toplantıda önemli adımlar için kararlar aldık. Ülkemizin müzik ekosisteminin Spotify’dan hak ettiği desteği alması için kısa sürede somut ilerlemeler kaydedeceğiz. Önemli bir eksiklik olan Spotify Türkiye ofisi açılıyor. 2026’da İstanbul’da ofis açacak olan Spotify, bu alandaki iş birliklerini daha da derinleştirecek. Şirket yetkilileri ve müzik endüstrisi temsilcilerimizle nasıl ortak adımlar atılacağını masaya yatıracağız. Eylül ayında İstanbul’da açılışını yapacağımız Müzik Zirvesi’nden önemli sonuçlar bekliyoruz. Türk sanatçıların küresel başarısı, 2024’te 2,8 milyar yeni dinleyiciye ulaşarak dünya listelerinde rekor kırdı. Artık telif gelirlerinin yarısından fazlası Türkiye dışındaki dinleyicilerden geliyor. Genç yetenekleri ve kadın sanatçıları da destekleyecek bu güçlü iş birliği, kültürel diplomasimize de yeni bir ivme kazandıracak. Türkiye’nin zengin müzik mirasını ve kültürünü dünyaya tanıtacak bu ve benzeri adımlarda Spotify ekibiyle yakın çalışmaya devam edeceğiz.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Rekabet Kurumu, 4 Temmuz’da Spotify hakkında inceleme başlatıldığını duyurmuştu. İnceleme hakkında Spotify’ın resmi açıklaması şöyle olmuştu: “Rekabet Kurulu’nun başlattığı incelemeden haberdarız. İnceleme kapsamında işbirliği yapıyor, süreci aktif olarak anlamaya çalışıyoruz ve Rekabet Kurulu ile hızlı ve yapıcı bir çözüme ulaşmak için çalışacağız. Spotify olarak, tüm faaliyetlerimizi yasal gerekliliklerle uyumlu şekilde yürütüyoruz, ancak incelemenin kapsamı ya da odağı hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olmadığımızdan şu aşamada daha fazla yorum yapamıyoruz. Türkiye’ye olan bağlılığımız son derece açık: Sadece 2024 yılında Türkiye müzik sektörüne 2 milyar TL’nin üzerinde ödeme gerçekleştirdik, Türkiye Top 50 listesinin yüzde 90’ını oluşturan Türk sanatçıları kapsamlı bir şekilde çalma listelerimize dahil ettik ve Türk sanatçıların global telif gelirlerinin artmasında kilit bir rol oynadık. Bu global telifler şu anda Türk sanatçıların platformumuzda elde ettikleri toplam kazancın yarısından fazlasını oluşturuyor.”
Gelişme hakkında Rekabet Kurumu başkanı Birol Küle ise şunları söylemişti: “Sanat ve müzik, toplumların ortak hafızasını şekillendiren, kültürler arasında evrensel bağlar kuran en temel değerlerdir. Anadolu toprakları ise yüzyıllar boyunca sanat ve müziğin kalbinin attığı; ilham veren sayısız örneğin filizlendiği eşsiz bir coğrafya olmuştur. Karacaoğlan’dan Aşık Veysel’e, Hacı Arif Bey’den Neşet Ertaş’a, Zeki Müren’den daha nicelerine uzanan bu köklü kültür, yalnızca kendi halkına değil, tüm insanlığa seslenerek derin izler bırakmıştır. Bu zengin mirasın taşıyıcıları olan sanatçılarımızın emeğine sahip çıkmayı, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir sorumluluk olarak görüyoruz. Dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde müziğe erişim kolaylaşırken, sanatçılarımızın da bu dönüşüm içinde hak ettikleri değeri görmesi, emeğinin karşılığını adil şekilde alması büyük önem taşıyor.
Rekabet Kurumu olarak, dijital müzik platformlarının bu hassas dengeyi ne ölçüde gözettiğini yakından takip ediyoruz. Bu kapsamda, küresel ölçekte faaliyet gösteren Spotify hakkında başlattığımız inceleme; kültürel üretimin adil koşullarda sürdürülebilmesi açısından da büyük önem taşıyor. İnceleme kapsamında, platformun fiyatlama politikalarının sektördeki dengeyi nasıl etkilediği; sanatçılara ve içerik üreticilerine yönelik görünürlük uygulamaları, telif haklarının adil dağılımı ve bazı üreticilere sağlanan ayrıcalıklar gibi iddiaları detaylı şekilde değerlendireceğiz.
Amacımız, müzik sektöründe adil rekabetin sağlanması, içerik üreticilerinin eşit koşullarda faaliyet gösterebilmesi ve kültürel çeşitliliğin dijital ortamda korunmasıdır. Çünkü rekabet, yalnızca ekonomik değil, sosyal adalet ve fırsat eşitliği bakımından da temel bir ilkedir. Sanatçılarımızın seslerini özgürce duyurabildiği, emeklerinin hakkını bulduğu bir dijital ekosistemin hepimizin ortak kazanımı olacağına inanıyoruz. Bu büyük sorumluluk bilinciyle süreci titizlikle yürütmeye devam edeceğiz.”