1936 yılında piyasaya sürülen 260D model otomobille verimlilik ve yakıt ekonomisinde yeni bir sayfa açarak dünyanın ilk dizel binek aracı ünvanını kazanan Mercedes, geliştirdiği çelik esaslı yüksek teknolojili yeni nesil pistonlarla otomobillerden daha fazla verim elde edilmesini sağlıyor.
Mercedes-Benz E 350 BlueTEC’in V6 motoruyla karşımıza çıkan çelik pistonlar, alüminyum pistonlarla aynı güce, 258 beygire çıkmayı başarıyor. Fakat düşük ısı iletkenliğine sahip olan çelik, yanma odasında daha yüksek sıcaklıklara ulaşılmasını sağlayarak pistonlarda patlamaya bağlı tutuşma kalitesini doğru orantılı arttırıyor ve yanma süresini kısaltıyor. Böylelikle yakıt tüketimi düşerken zararlı emisyonların oranı da azaltılıyor. Öyle ki alüminyum pistonlara kıyasla yaklaşık yüzde üç tasarruf sağlayan çelik esaslı pistonlar, 100 kilometrede ortalama 5,0 litre benzin harcıyorlar.
Diğer taraftan küçük boyutlarda üretimi destekleyen çelik pistonlarda silindir duvarı ile piston arasındaki mesafenin azaltılmasıyla yine zararlı emisyonlar minimuma indirilirken, mekanik gerilmelere karşı daha fazla direnç gösteriliyor. Günümüzde ağır dökme demirden oluşan ticari araç motorlarında karşılaştığımız çelik pistonlar, normal binek araçların hafif motor bloklarına ise muazzam şekilde entegre edilebiliyor. Yakıt ekonomisinin yanı sıra verimlilik açısından da avantajlı olan Mercedes’in yeni nesil çelik pistonları aynı kaynakla daha fazla iş yapılmasını sağlıyor.
* Haberde kullanılan görsel pistonun çalışma mantığını göstermektedir.
