reklamı kapat

POPÜLER

Pokemon Sword & Shield incelemesi

 - Güncelleme: 21 Ocak 2020 01:22

SİZ KİMİ KANDIRIYORSUNUZ KUZUM?

Dahası, oyun çıktıktan sonra gördük ki bu ev konsolu devrimi için yeni animasyonlar yaratılmış da değil. Daha önce kullanılan animasyonlar, eski seslerle desteklenerek oyuna entegre edilmiş. Açıklama tek başına yetersizken, sonucun söyleneni hiçbir şekilde desteklememesi daha da büyük hayal kırıklığı oldu. Oyun içinde Switch’in gücüyle birlikte ulaşılabilecek yeni animasyon seviyesinin izlerini küçük çaplı olsa da görmek mümkün. Başlangıç Pokemonlarının üçüncü evrimleri, tamamen kendilerine özel saldırılarla birlikte geliyor ve bu saldırılar oldukça şık animasyonlarla birlikte ekrana yansıtılıyor. Bir futbolcudan esinlenerek dizayn edilmiş ateş başlangıç Pokemon’unun bir taşı ayağında sektirmesi, etrafını alevle kaplaması ve sonrasında rakibine sert bir voleyle göndermesi son derece etkileyici bir şekilde resmedilmiş. Ancak eski oyunlardan gelen saldırıların (ki büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor) Nintendo DS el konsollarında gördüğümüz şekliyle gerçekleştirilmesi tek kelimeyle kepazelik.

RUHSUZ BİR AÇIK DÜNYA

Burada önemli olan; edinimlerimizin götürüleri ne denli karşılayabildiği. Sword ve Shield’ın bir numaralı alametifarikasını sınırları belirlenmiş bir açık dünya alan olan Wild Area oluşturuyor. Öncelikle oyunun tamamen bir açık dünyadan oluşmadığını belirtmemiz lazım. O alıştığımız şehirleri birbirine bağlayan sabit yollar aynı şekilde burada da yer alıyor. Ancak tüm o şehirlerin arasında, büyük bir vahşi alan bulunuyor. Burası etrafta özgürce dolaşan Pokemonların olduğu, yeri gelince çimenlik, yeri gelince sulak, zaman zaman kurak bir alan. Sınırları çizgilerle çizilmeksizin bölgelere ayrılmış olan bu alanda, her bölgede farklı özellik ve seviyelerde Pokemonlar bulunuyor. Öyle ki, daha oyunun başında girdiğiniz anda 50. seviye bir Pokemonla karşılaşabiliyorsunuz. Yakalayamıyorsunuz tabii, daha üst seviye Pokemonları yakalayabilmek için Gym mücadelelerini tamamlamalısınız. Bu alan hayallerimizi süsleyen kısmın karşılığı gibi dursa da ne yazık ki sonuç pek de öyle değil. Bir kere kesinlikle canlı hissettirmiyor. Maymun Pokemonlarının ağaç dallarında gezindiği o tatlı hayallerinizi çöpe atın lütfen. Her türlü Pokemon’un çimen üzerinde boş boş yürüdüğü, anlamlı hiçbir eylemde bulunmadığı ve gelip yakalamamız için beklediği bir düzenden bahsediyoruz. Sıkıcı, anlamsız ve tatmin etmekten çok uzak.