Şarj derdinden kurtaran akıllı saat; Huawei Watch GT incelemesi

GÜNCELLEMEYLE DÜZENLENEN SİSTEM

Gelelim performansa. Cihazla ilgili ilk kafa karışıklığını cihazı telefona bağlarken yaşadık. Watch GT’yi kutudan çıkardığımızda ekranında eşleşme için bir QR kodu beliriyor ve Health uygulamasını indirmemizi istiyor. Ancak kodu daha okutmadan saatin kendi uygulamasının arayışına girişmiştik biz. Tabii ne Play Store ne Huawei AppGallery ne de iOS’in App Store’unda Huawei’nin saat uygulamasını bulmayı başarabildik. Bunun sebebi ise cihazın böyle bir uygulama sunmaması. Öncelikle saati hem Huawei P Smart 2019 hem de iPhone X ile incelediğimizi belirtelim. Zaten saat de Android 4.4 ve iOS 9.0 ve üzeri cihazları destekliyor. Telefonun kamerası aracılığıyla saatteki QR kodunu okuttuğumuzda telefon bizi Huawei Health uygulamasına yönlendirdi. Açıkçası cihazın daha kapsamlı kontroller sunan kendi uygulamasının olmasını isterdik. Özetle; bir Watch GT satın aldığınızda ilk yapmanız gereken şeyin Huawei Health indirmek olduğunu belirtelim. Daha sonra uygulama üzerinden cihazı hızlı bir şekilde eşleştirebilirsiniz.

Burada cihaz size bazı temel ayarlamalar için seçenekler sunuyor. Örneğin hangi uygulamalardan bildirim alabileceğinizi seçiyorsunuz. Bu seçimler ilk başta kapalı olarak geliyor. Yani açmayı unutursanız saati ilk kurduğunuzda bildirimleri almanız mümkün olmuyor. Diğer temel kontrollerde ise devamlı kalp ritmi ölçümü, alarm, hava durumu bildirisi gibi seçenekler ve tabii ki yazılım güncelleme var. Ancak uygulama indirme ya da cihaza yüklü olanlar dışında yeni arayüzler yükleme gibi seçenekler yok. Zaten cihaza uygulama indirme şansınız da yok. Watch GT, Android’in Wear OS işletim sistemi yerine Huawei’nin işletim sistemiyle geliyor.

Önce eksik bulduğumuz detaylardan birinden bahsedelim. Saati kullanmaya başladığımız ilk hafta, hem iOS’te hem de Android’de saate bir mesaj bildirimi geldiğinde bu durum tam bir kaosa dönüşüyordu. Çünkü mesajın nereden geldiği yazmıyordu. Messenger’dan mı, WhatsApp’tan mı, Instagram’dan mı geldi yoksa bir SMS miydi? Bunu anlamak mümkün değildi. İlginç bir şekilde Instagram’ın Direkt uygulamasından gelen bildirimler üzerinde Direkt yazdığını gördük. Onun dışında bildirimler tam bir kaostu ve hepsi için aynı mesaj ikonu beliriyordu. E-posta bildirimleriyle mesaj bildirimleri de aynı mesaj ikonunu kullanıyordu örneğin. Ancak saati kullanmaya başladığımızdan bir süre sonra bir güncelleme geldi ve bu durum çözüldü. Bu yüzden cihazın değerlendirmesi için biraz daha vakit ayırdığımıza biraz seviniyoruz diyebiliriz. Saatle ilgili fikirlerimiz güncelleme öncesinde çok daha farklıydı çünkü. Halihazırda saate sahipseniz Health uygulamasından hemen güncelleyebilirsiniz. Yine uygulama isimleri çıkmıyor ancak ikonları beliriyor. Bu da karışıklığı kesinlikle önlüyor. Öte yandan saatte hala Spotify desteği olmadığını belirtelim. Telefonda Spotify uygulamasını açtıktan sonra saatle hiçbir şekilde kontrol etmek mümkün olmuyor. Belki bu eksik de bir sonraki güncellemede giderilir, bilemiyoruz. Saatteki en büyük eksiklerden biri de arama cevaplayamama. Sadece arama reddedebiliyorsunuz. Görüşme yapmak için telefonunuza ihtiyacınız var. Saatle konuşmak çok tercih edilen bir özellik olmasa da zor durumlarda çok işlevsel olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden cihazda da olmasını isterdik.