reklamı kapat

POPÜLER

Starcraft II: Heart of the Swarm incelemesi

 - Güncelleme: 31 Mayıs 2013 10:18

MACERA KALDIĞI YERDEN… NESLİ TÜKENMEYE YÜZ TUTAN GERÇEK ZAMANLI STRATEJİ TÜRÜNÜN EN ÖNEMLİ MARKASININ İKİNCİ OYUNUNUN YENİ BÖLÜMÜ RAFLARDA. BİR ÜÇLEME OLARAK TASARLANAN STARCRAFT II’NİN İKİNCİ BÖLÜMÜ SARAH KERRIGAN’I BAŞROLE KOYUYOR

1998 yılında çıktığında oyun dünyasında yer yerinden oynamıştı. İlk Starcraft, özellikle o dönemde çok popüler olan gerçek zamanlı strateji türünde bir devrim yapmıştı. Üçü birbirinden tamamen farklı olan ırklar ve bu ırklar arasında yakalanan denge, daha önce hiçbir oyunda olmadığı kadar iyiydi. Tüm bunların ötesinde oyunun romanlara taş çıkaran sıkı bir bilim kurgu öyküsü vardı. Blizzard yıllar önce çıkarttığı oyuna desteğini hiçbir zaman çekmedi. Yıllar içinde ilk Starcraft elektronik sporların en önemli odak noktası oldu. Hatta G. Kore’nin milli sporu haline geldi. Oyuncular yeni bir Starcraft oyunu için tam 12 yıl beklediler. Starcraft II bir üçleme olarak duyuruldu ve ilk bölüm Wings of Liberty, 2010 yılında piyasaya çıktı. İlk oyunun sonunda Sarah Kerrigan’ı Zerg’ün elinden kurtaran Jim Raynor ile kalakalmıştık. Şimdi hikaye kaldığı yerden devam ediyor. Hatırlayacak olursanız ilk oyunda asi bir devrimci olan Arcturus Mengsk’e yardım edip hükümeti devirmesine yardım ettikten sonra Mengsk son derece totaliter ve baskıcı bir yönetim anlayışı benimseyip kendini büyük hükümdar ilan etmişti. Aynı Mengsk, Sarah Kerrigan’ı kendi adına savaşırken Zerglerin ortasında ölüme terk etmişti. Bu bölümde Sarah Kerrigan tekrar Swarm’un kontrolünü ele geçirmeye çalışacak ve Arturus Mengsk’ten intikamını almayı deneyecek.

İNTİKAM ARAYIŞI
Gerçek zamanlı strateji türü yavaş yavaş popülerliğini kaybediyor. Ancak Starcraft 2 tüm bu yeni çıkan oyunların içinde parıldıyor. Oyunun temel dinamikleri daha önce gerçek zamanlı strateji oynamış oyuncuların hemen alışkanlık gösterebileceği kadar tanıdık. Topladığınız kaynakları en verimli şekilde kullanıp bunları üssünüzü geliştirmek, yeni birimler yaratmak ve hazırdaki birimlerinizi geliştirmek için harcıyorsunuz. Eğer bu türle yeni tanışacaksanız mutlak suretle Wings of Liberty’yi de edinmenizi tavsiye ederiz. Hem senaryonun takibi açısından, hem de oyuna alışkanlık kazanmak için yararlı olacaktır. (Elbette ki asıl tavsiyemiz henüz denemediyseniz, orijinal Starcraft’ten başlamanız olacak.) Wings of Liberty’nin sonunda Raynor’un ellerinde bıraktığımız Kerrigan ile ezeli düşmanı Arcturus Mengsk’ten intikam almaya çalışacağız. Bunu yaparken elimizin altında devasa bir Zerg ordusu bulunacak. Wings of Liberty’de tadına vardığımız Terran ırkından sonra, bu kez Zerg ırkıyla birlikte galaktik hükümdarlığımızı kurmayı deniyoruz. Zerg ırkı Terranların aksine teknolojik değil, biyolojik gelişime ağırlık veriyor. Yeni birimlerinizin hemen hepsi yumurtadan çıkıyor, gelişmelerin neredeyse tümü de evrim sonucu gerçekleşiyor. Temelde kullanılan kaynaklar aynı olsa da, birimler ve binalar Terran ırkından çok farklı. Zerg ırkının temel stratejisi yer birimlerinin fazlalığı. Yani birimleri üretirken nitelikten çok niceliğe önem verirseniz iyi sonuçlar alabiliyorsunuz. Örneğin, temel saldırı birimlerinizden yüksek sayıda üretirseniz, karşı tarafın bir üst seviye birimlerine karşı iyi sonuçlar elde edebilirsiniz. Zerg ordusunun çoğu temel biriminin manevra kabiliyeti de oldukça yüksek. Yerin altına saklanabiliyorlar, haritanın içinde çok hızlı hareket edip düşmanı gafil avlayabiliyorlar. Oyunu iyi oynayabilmek için oynadığınız ırkın özelliklerini çok iyi kurgulamanız gerekiyor. Zerg birimlerinin hava güçleri (Terran birlikleri kadar olmasa da) oldukça etkili. Fakat Zerg’ün ruhunda saldırmak var ve savunma özellikleri biraz kısıtlı. Bu oyunla birlikte gelen iki yeni birim, Zerg ırkının bu açıklarını biraz olsun kapatıyor: Swarm Host ve Viper adlı bu iki yeni birim Zerg ordusuna adeta can vermiş. Swarm Host, özellikle düşmanınızın ağır manevralı birimlerine karşı son derece iyi sonuçlar veriyor. Hem kendini kamufle edebiliyor, hem de ürettiği Zerglingler ile sürekli olarak hedef şaşırtıyor. Viper ise direkt olarak saldırı yeteneğine sahip olmasa da sahip olduğu iki özellik ile vazgeçilmez hale geliyor. Ağır saldırı halinde olan birimleri kaçırarak birim maliyetlerinizi düşürmesi bir yana, özellikle ağır zırhlı düşman birimlerine attığı sis bulutuyla görüşlerini sıfıra indiriyor. Zerg birimleri bu iki yeni katılımla daha da güçlü bir hale geliyor.