Televizyon

Black Mirror 4. sezon 6. bölüm “Black Museum” ön incelemesi

Ninsu KAHRAMAN 28 Aralık 2017 21:00 - Güncelleme: 29 Aralık 2017 09:22

Adeta bir Noel özel bölümü havasında olan Black Museum, Black Mirror 4. sezona etkileyici bir hikayeyle nokta koyuyor.

Black Mirror’ın 4. sezon finali Black Museum’u izlemeye başladığımda aslında hakkında belli başlı bir fikre sahiptim. Zira mayıs ayında bölümün ismi açıklanmış, hatta içinde geçecek hikaye dahi söylenmişti. Bu büyük resmin çok küçük bir kısmıydı elbette. Black Museum aslında bu sezonu tam olarak özetleyen bir hikayeyle geliyor. Sebebini açıklamadan önce biraz bölümle ilgili detay verelim.

Black Museum adından da anlaşılacağı üzere bir müze. Black Mirror’ın karanlık distopyasındaki tüm elektronik cihazların tek bir odada olduğunu hayal edin. Öyle bir müze burası da. Hatta bu sezonda yer alan bazı cihazlar da müzede bulunuyor. Bölümün “Noel özel bölümü” havasında olması ise konusundan kaynaklı. Çünkü bu bölüm 3 küçük hikaye barındırıyor. Bu hikayelerden sadece bir tanesine değineceğim çünkü zaten daha önce de ne olacağı basına yansımıştı. Diğer iki hikayeden ise hiç bahsetmeyeceğim ki işin gizemi kalsın. Yine de spoiler vermeyeceğimin tekrar altını çizeyim.

Hikayelerden biri ünlü illüzyonist Penn Jillette’nin “Pain Addict” ismini verdiği hikayesinden uyarlanmış. Oldukça karanlık olan bu hikayede yer alan gelişmiş cihaz ise hayli ilginç ve etkileyici. İletişim kuramayan ya da doktora hastalığını doğru aktaramayan hastaların ağrılarını hissedebileceğiniz bir cihaz düşünün. İşte ilk hikaye böyle bir cihaz üstüne kuruluyor. Başkalarının acılarını hissederek problemli noktayı anlayabilen bir doktorun hikayesine konuk oluyoruz. Tabii işler çok hızlı bir şekilde uçurumdan yuvarlanıyor tahmin edeceğiniz üzere. Vahşi ögeler barındıran bu ilk hikaye Black Mirror ruhunu da taşıyor.

Bunun gibi iki küçük hikaye daha barındıran bölüm, aslında “müze” fikriyle oldukça başarılı. Sezonu özetleme mevzusunu açıklamak gerekirse… Black Museum da bu sezondaki hemen her bölümde olduğu gibi insana odaklanmış bir bölümdü. İnsanların yapabileceklerinin sınırlarına, vahşiliklerine odaklanmış ve asıl sorumlunun teknoloji değil insanlar olduğunu gösteren bir bölümdü. Teknolojinin bir araç olduğu vurgusunu hissettiğim sezon finali bu yüzden bu sezonu özetlemek adına fazlasıyla başarılıydı.

Genele vurduğumuzda ise Black Museum’u en iyi ilk üç bölüm arasına rahatlıkla sokabilirim sanıyorum. Sessiz sessiz ilerleyip bir anda ortaya çıkan bir bölümdü Black Museum. Tek bir hikayeyle yetinemeyenler için sunduğu her üç hikayenin de birbirinden etkileyici olduğunu ekleyeyim. İyi bir finalle kapanışı yapan Black Mirror’ın anlatacağı yeni hikayeleri ise merakla bekliyorum…