reklamı kapat

POPÜLER

The Long Dark incelemesi

Tam üç yıldır belirli aralıklarla oynamakta olduğumuz bir oyunu şu an inceliyor olmak oldukça ilginç geliyor bize. Son derece uzun bir erken erişim dönemi geçiren oyun, Ağustos ayı itibarıyla hem resmi çıkışını gerçekleştirdi, hem de uzun zamandır beklenen senaryo modunu bizlerle buluşturdu.

Hayatta kalma oyunlarının pek fanatiği olduğumuz pek söylenemez. Çok seveni olduğunu elbette biliyoruz ancak taş topla, çalı çırpı kovala ile geçen oyun zamanı bir yerden sonra bizi fazlasıyla bayıyor. Ancak iş The Long Dark’a geldiğinde durum pek öyle olmadı. Evet yine bir sürü şey toplanması gerekiyordu oyun içinde ancak bunlar hem bunaltıcı bir şekilde aktarılmıyordu oyuncuya, hem de bu keşmekeş dışında yaptıklarınız iyi hissettiriyordu. The Long Dark pek çok noktada hayatta kalmak kadar, yaşadığınız andan zevk duymayı da ön plana çıkarmaya gayret gösteriyor çünkü. Fazlasıyla ihtiyaç duyduğunuz bir materyale ulaşmak için bin bir zorlukla çıktığınız bir tepede karşılaştığınız manzara, tüm zorlukları anında unutmanızı sağlayabiliyor örneğin. İşte böylesi anlara sahip olabilmek için hayatta kalma mücadelesi vermek bizim damak tadımıza daha bir hitap ediyor sanıyoruz.