Assassin’s Creed Odyssey incelemesi
Bugüne kadar bir Assassşn’s Creed oyununun başarısını etkileyen iki büyük faktör vardı; seçilen zaman dilimi ile bölge ve ana karakterimiz. Yapısal anlamda birbirine çok benzeyen oyunların ayrışabildiği yegane kısım buralar oluyordu. Ancak Odyssey ile birlikte Assassin’s Creed ile ilgili bildiğimiz her şey değişiyor.
2007 yılında başlayan ve 2015 yılında piyasaya çıkan Syndicate’a kadar süren dönemi Assassin’s Creed için ayrı bir şekilde ele almak gerekiyor. Bu dönemde çıkan oyunların tamamı, bir suikastçının peşi sıra hedeflerini alt etmesi üzerine kurgulanmıştı. Haritayı bölgelere ayır, her birine güçlü bir lider belirle, karakterimiz de bölge bölge dolaşarak bu liderleri temizlesin. Oyun süresini artırmak için de işte takip görevleri olsun, fısıldaşmaları dinlemek olsun bu ve bunun gibi çapsız pek çok görevi yerine getirmek durumunda kalıyorduk. Yanlış anlaşılmasın; doğru işlediğinde Assassin’s Creed serisi önemli isimlere suikast düzenleme mekaniğini çok iyi başardı. Hala Assassin’s Creed II’yi özlemle anıyorsak, ailemizin intikamını alma mücadelemizin etkisini yadsıyamayız. Ancak bu ezberlenmiş ve monotonlaşmış bir sistemdi ve eğer Assassin’s Creed bu ise, Odyssey için farklı şeyler konuşmak zorundayız demektir…