reklamı kapat

POPÜLER

Borderlands 3 incelemesi

ADETA BORDERLANDS 2.5

İşte bu söz konusu formül bizlerin geçmişte Borderlands serisinden uzak durmasının asıl sebebiydi aslında. Durmaksızın aksiyona girmek ve daha iyi silahlar bulmak her ne kadar bizim için de cazip görünse de, Borderlands’in hiç nefes almıyor oluşu mekaniksel anlamda yorucu geliyor bizlere. Yanlış anlaşılma olmasın; kendisini; “looter shooter” olarak tanımlayan bir eseri neden bu şekildesin diye yargılamıyoruz. Ancak Borderlands’in insanın karşısına saniyede 5 farklı silah çıkaran yapısı bizce “loot” yapmanın kıymetini birazcık düşürüyor. Daha iyi, daha güçlü veya daha özel bir silahı bulmak için haritayı gezinme, keşfetme ve uğraşma döngüsü Borderlands serisinde bulunmuyor. Bunun yerine silahı sıka sıka ilerleme ve ayağının dibine düşen bir diğer yeni silahı alma sistemi üzerinden ilerliyor.

Bu da bulduğunuz hiçbir silahı umursamamanıza neden oluyor. Çünkü muhtemelen 15 saniye içinde daha iyisini zaten buluyorsunuz. Bu yapıyı sevenler hiç merak etmesin, Borderlands 3’te de aradıklarını tam olarak bulacaklar. Neredeyse asla sonu gelmeyecekmiş gibi düşündüren düşman grupları, saymaya kalksanız hesap makinesinin isyan edeceği kadar silah ve her köşe başından fırlayan anlamsız absürtlükler deryası Borderlands 3’ün de temelini oluşturuyor. İkinci oyunu özleyenlerin beklediği her şeyi veren yapım, bu düşünceye kendini biraz fazla kaptırmış bile olabilir hatta. Çünkü Borderlands 3 kesinlikle bir 2019 yapımı oyun gibi durmuyor. Bunu teknik anlamda söylemiyoruz. Grafik ve ses departmanında oyun şov yapıyor adeta çünkü. Ancak içerik ve sistemsel anlamda oyun o kadar Borderlands 2’ye benziyor ki, 2014 yılında çıkmış olsaydı da muhtemelen bunun birebir aynısı olurdu diye düşünmeden edemiyoruz.