Ortaya çıktığı kadarıyla iPhone ve Apple Watch modelleri 2022 yılında trafik kazaları özelinde hayat kurtarır hale gelecek.
iPhone ve Apple Watch gibi ürünlerin içerisinde çok gelişmiş sensörler yer alıyor. Bu sensörler gerçekten çok hassaslar ve birçok farklı amaç için kullanılabiliyor.
Gelen bilgiye göreyse sensörler önümüzdeki yıl trafik kazaları özelinde hayat kurtarır hale gelecek. Çünkü yeni eklenecek bir özellik sayesinde araç içerisinde yer alan hem telefonlar hem de akıllı saatler trafik kazalarını algılayabilecekler.
Meydana gelen trafik kazalarında ortaya çıkan büyük kuvveti ivmeölçer gibi sensörleri sayesinde algılayacak ürünler, bu durumdan sonra kullanıcıda bir hareket olmazsa otomatik olarak sağlık birimlerini arayarak konuma yardım çağıracak.
Bu imkân sayesinde özellikle ıssız yerlerde yapılan kazalar sonrasında bilincini kaybeden kişilerin hayatı kurtulabilir. Bu arada bu özelliğin birçok yeni otomobil içerisinde (Bazı Pixel’lerde de var) yerleşik olarak, otomobilin bir özelliği şeklinde sunulduğu da belirtelim. Ancak iPhone ile Apple Watch merkezli süreç çok daha geniş bir kapsama alanı sunacaktır.
Süreç için Apple’ın uzun zamandır çalıştığı ve anonim olarak kullanıcılardan veri topladığı da gelen bilgiler arasında. Aktarıldığı kadarıyla firma kaza sonrası acil durum aramalarına bakıyor ve öncesindeki sensör verilerini inceleyerek bir algoritma eğitiyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
iPhone ve Apple Watch merkezli imkân dikkat çekerken, Google Android telefonların sensörlerini başka bir amaç için kullanıyor
Android telefonların içerisinde de elbette çok gelişmiş ivmeölçer gibi sensörler yer alıyor. Bu sensörler sayesinde telefonlar en ufak bir hareketi dahi iyi şekilde algılayabiliyor. İşte Google bunu kullanarak Android telefonlardan bir deprem ağı kurdu.
Günümüzde depremler belirli bölgelere konulan sismograflar ile algılanıyor. Bu sistemlerin “erken uyarı için” her yere kurulması mümkün olmadığı için de firma sürece Android telefonları dahil ediyor.
Bu özellik hatırlayanlar olacaktır ilk olarak Yunanistan ve Yeni Zelanda merkezli olarak kullanıma sunulmuştu. Daha sonra ise sistem yüksek deprem riskine sahip Türkiye‘de de açıldı.
Telefonları mini bir sismograf haline getirme planı için şimdilik yolun başında olan firma, yine de süreçten oldukça umutlu. Telefonların ivmeölçer birimleri üzerinden alınan veriler Google’ın deprem ağına giderek anonim olarak işleniyor. Buradan elde edilen sonuca göre yakındaki depremler hakkında önce ve sonra olmak üzere bilgi sahibi olunabiliyor.
Firma “Android Earthquake Alerts System” adını verdiği altyapıyı milyonlarca Android telefon ile dünyanın en büyük deprem algılama ağı haline getirmek istiyor.
