Önümüzdeki yıl tanıtılabilir; elektrikli otomobillerin menzil ve şarj değerlerine sınıf atlatacak teknoloji

Fransa merkezli bir teknoloji şirketi tarafından geliştirme süreci yürütülen teknoloji, şu aşamada bile elektrikli otomobillere ağırlık konusunda çok büyük bir avantaj sağlıyor.

Elektrikli otomobillerle ilgili üreticilerin üç temel parça üzerine odaklandığını söyleyebiliriz. Bunları menzil, hızlı şarj ve altyapı şeklinde seçeneklendirmemiz mümkün. Katı yapılı batarya gibi farklı alanlarda da çalışmaların olduğunu da bilsek de en azından şimdilik öncelik sırasının yukarıdaki parçalar üzerine olduğu da net bir gerçek. Farklı marka ve girişim niteliğindeki teknoloji ekipleri tarafından yürütülen çalışmalarla ilgili radarımıza takılan yeni bir haber halihazırda 450 kilometre ortalamasında seyreden menzil değerini hatırı sayılır oranda artırma iddiasında. Enerji birikiminin temel parçalarından birisi olan kondansatörün üzerine gerçekleştirilen çalışma beraberinde ağırlık problemine de çözüm getirebilir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

9 dakikalık şarjla 200 km gidebilen elektrikli otomobil Fisker EMotion için geri sayım başladı!

Seri üretim için özel tasarlanıyor

Fransa merkezli NAWA Technology tarafından yürütülen projenin detaylarına baktığımızda “ultra kondansatör” olarak nitelendirilen ünitede karbon ve grafen nano-teknolojisi bir arada kullanılıyor. Ünlü tasarımcı Henrik Fisker‘in de üzerinde yoğun bir çalışma gerçekleştirdiği ve 2020 itibarıyla sunmayı planladığı grafen teknolojisi, ultra hızlı şarj yapbozunun önemli bir parçası olarak görülüyor. NAWA ekibini şu aşamada zorlayan nokta ise “ultra kondansatör”ün enerjiyi çok çabuk tüketmesi. Yani bir anlamda ortada ultra hızlı şarj olmasına rağmen paralel eğride ultra güç tüketen bir ünite var. NAWA’ya göre bunlardan iyi performans sağlamak için ana pilin şarj ve deşarj döngüleri azaltılarak bir sonuç elde edilebilir.

İçerisinde bulundukları aşamayla ilgili açıklamalarda bulunan proje sorumlusu Ulrik Grape; “Buradaki en büyük avantajımızın şarj ve deşarj hız süresi olduğunu düşünüyorum. Ürettiğimiz karbon batarya paketi, bu tarz araçlarda gördüğümüz rejeneratif fren sistemi üzerinden çok daha hızlı enerji olarak depolayabilir.” diyerek her türlü avantaj noktasından faydalanmaları gerektiğini ifade etti. Test amacıyla Formula E tabanlı bir araçta kullanılan sistem menzil ve performans olarak günümüz standartlarında olsa da, ağırlık olarak yüzde 30 gibi bir kazanç sağlıyor. 2022 yılında seri üretime geçirilerek premium üreticilerle anlaşma imzalamak isteyen NAWA, ilk adımlarını önümüzdeki yıl itibarıyla atabilir.