Retro-Scrambler karakteri elektrikli motosiklet sınıfında; Fly Free Smart Desert

Kaliforniya merkezli olarak kurulan yeni bir girişim olan Fly Free, ilk modeli Smart Desert ile rekabete dahil olacak.

Son dönemlerin en hızlı büyüyen sınıflarından birisi olarak istikrarını sürdüren elektrikli motosiklet sınıfında, rekabet bir hayli çetinleşmiş durumda. Harley-Davidson‘ın bu alandaki projesi merakla beklenirken bir yandan da Amerika ve Uzak Doğu merkezli yeni girişimleri kenara not etmeye devam ediyoruz. Menzil değerleri şu an belli standartlarda seyreden modellerin temel fark noktasıysa kesinlik tasarım kısmında ayrılıyor. Neo-retro felsefesinin ağırlığının fazlasıyla hissedildiği örnekler listesine bugün itibarıyla yeni bir çentik atma vaktimiz gelmiş gibi görünüyor. Amerika merkezli olarak rekabete dahil olan Fly Free isimli girişim, tasarım ilhamını aldığı 50’lı ve 60’lı yıllara scrambler sınıftan merhaba diyor. İlk aşamada ürün gamını üç farklı model üzerinden şekillendirecek olan şirketin ilk hamlesine ise SMART Desert adıyla sesleneceğiz.

Teknik özellikler

Pazarda var olan Zero ve Alta gibi önemli isimlerin karşısına çıkacak olan Fly Free ekibinin, tasarımda olduğu kadar teknik kısımda da bazı standartlara cevap vermesi gerekiyor. Modellerle gelen ilk bilgilere baktığımızda önümüze iki farklı versiyonun varlığıyla ilgili ibareler çıkmakta. Giriş seviyesi olarak nitelendirilen versiyonunda 80 kilometrelik menzil ve 64 km/s’lik maksimum hız gibi rakamların vaadi söz konusu. Daha yüksek performanslı halinde ise SMART Desert’in yaklaşık 160 kilometrelik menzil ve 80 km/s maksimum sürat gibi bir performansı söz konusu. Söz konusu biraz daha arazi deneyimine yönelik bir motosiklet olduğu için bu rakamların günlük kullanımda çok fazla sorun yaratacağını söyleyemeyiz. Motosikletlerde Ekonomi, Şehir ve Hız gibi üç farklı sürüş modunun sunuluyor olması da kullanıcıların profile göre daha karakterli bir sürüş elde etmesine olanak tanıyabilir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İşin şarj ve batarya kısmı ise tabi ki ayrıca önemli bir boyut. Bu tarz motosikletlerde artık olmazsa olmaz yapılardan birisi olan sökülebilir batarya tasarımının burada da kullanıldığını görebiliyoruz. Kullanıcılar bu sayede bataryalarını evlerinde standart prizler üzerinden akıllı telefonlarını şarj edermiş gibi doldurabilecek. 110V‘luk güç çıkışından gerçekleştirilen dolum işlemleri için bataryanın dolum süreci 8 saat olarak verilmekte. Kısa süre içerisinde kullanıma sunulacak olan setlerle birlikte bu sürenin yarı yarıya azalacağı ve ikincil batarya alımlarının da mümkün olacağı da markanın planların arasında. Batarya ömrü kısmında verilen değere baktığımızda ise, 700 devir sayısının ardından yüzde 30 civarında bir kaybın olduğunu görebiliyoruz. Şimdilik donanım ve fiyat gibi bilgileri paylaşılmayan motosikletin Amerika’da ne denli ilgi göreceği de merak konusu.