reklamı kapat

POPÜLER

Lada

Daha önce hiç görmedikleriniz; Lada müzesinde keyifli bir tur yapın [Galeri]

Lada tarihinin belki de adı hiç duyulmamış modellerine ev sahipliği yapan müze, otomobil meraklıları için keyifli detaylar içeriyor.

Geçtiğimiz günlerde Renault cephesinden gelen otomobil tarihi için gayet kabul edilebilir bir ifadeyle karşılaştık. “Bazı modeller markaların önüne geçebiliyor.” cümlesiyle özetleyebileceğimiz bu açıklamanın pek çok örneğini görme şansına eriştik aslında. Ford için Mustang, Dacia için Duster, Chevrolet için Camaro gibi parçalar bu konuda akıllarımızda yer edinenlerden sadece birkaçı. Türkiye’de hatırı sayılır bir kitlesi olan Lada cephesinde ise bu durumun Niva üzerinden gerçekleştirdiği şüphe götürmeyen bir durum. Zamanının en çok otomobil üreten markalarından birisi olan AvtoVAZ-Lada ikilisinin, 1966 yılında kurdukları markayı kısa sürede ciddi noktalara getirmeyi başarmıştı. Bugün baktığımızda ise parmakla sayılacak kadar Lada otomobilinin ismi akıllarda kalmış durumda. Rusya’da yer alan Lada müzesi, barındırdığı model yelpazesiyle pek çok kişiyi şaşırtmak konusunda fazlasıyla iddialı.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Elektrikli de var

FIAT ortaklığıyla kurulan markanın çıkış noktası ekonomik ve ulaşılabilir otomobiller üretmekti. Diğer bir deyişle Lada, Citroen 2CV ve Volkswagen Beetle gibi halkın otomobiliydi aslında. İlk seri üretim versiyonu olan 1200‘ü 1970 yılında piyasaya sunan marka bu aracın altyapısında 1967 yılında Avrupa’da Yılın Otomobili ödülüne layık görülen FIAT 124 Spider‘da kullanılan yapıya yer verdi. 5 yıl içerisinde 1,5 milyonluk üretim rakamına ulaşan bu model, müzenin önemli isimleri arasında yer alıyor. Lakin bizim dikkatimizi çekenlerse ise biraz daha farklı yönde.


İlk olarak Lada Rapan‘dan bahsetmek gerekiyor. Konsept aşamasında kalan bu otomobil tamamen elektrikli altyapıya sahip. Üretim yılı olarak 1998’in gösterildiği model uzaylıların otomobili niteliğini taşıyan ilginç tasarımıyla akıllarımızda yer edinecek. Rapan’ın oval hatlarının biraz daha hafifletilerek “otomobile benzetildiği” projeye ise Peter Turbo adını vermişler. 2000 yılında üretimi gerçekleştirilen bu otomobil, dönemin Paris Otomobil Fuarı’nda sergilenmiş ve aerodinamik değerleriyle dikkat çekmeyi başarmış.


Lada’nın gerçek bir elektrikli otomobil olarak lanse ettiği modeliyse Oka olmuş. 1988 yılında geliştirilen otomobilin standart versiyonunda 650cc’ik çift silindirli motora yer veren Lada, elektrikli versiyonu ise 1989 yılında üretmiş. Sınırlı üretim adetleriyle 1998 yılına kadar varlığını sürdüren otomobilin yaklaşık 100 kilometre menzil ve 40 km/s maksimum hız vadettiğini görüyoruz. Fotoğrafın sağ tarafında yer alan Lada Elf ise 90’lı yılların ortalarında Oka ile benzer altyapı üzerine geliştirilmiş. Bu otomobilin erişebileceği maksimum sürat değeriyse 90 km/s olarak kayıtlardaki yerini koruyor.

Lada
Müzede yer alan modeller arasında bizce en çok dikkat çekeni, markanın spor otomobil denemesi olarak nitelendirebileceğimiz Revolution 3. 2003 yılında geliştirilen Revo 1 ve 2005 yılında geliştirilen Revo 2 modellerinin ardından 2008 yılıyla meraklılarının karşısına çıkartılan Revo 3 iki kapılı roadster tipi bir otomobil. Bu otomobilde 2.0 litrelik turbo besleme makine kullanan Lada, teknik değerleri; 250 beygir güç, 310 Nm tork ve 5,9 saniyelik 0-100 şeklinde paylaşıyor. Otomobilin Nürburgring’de test edilmiş olması da dikkat çeken anektodlar arasında. Sözü daha fazla uzatmadan sizleri keyifli turla baş başa bırakalım.