reklamı kapat

POPÜLER

Fujifilm X-T3 incelemesi

 - Güncelleme: 06 Eylül 2018 10:51

VE NİHAYET 4K@60p

Birçok özelliğiyle Fujifilm’in en gelişmiş makinesi haline gelen X-T3, videoda da X-H1’in ve güçlü rakiplerinin tahtına göz dikmiş durumda. Yeni sensör ve işlemci sayesinde çok uzun zamandır beklenen 4K çözünürlükte saniyede 60 kare video kaydı nihayet mümkün hale gelmiş. Üstelik 4K videoları yalnızca klasik 16:9 formatında değil, DCI 17:9 (4096×2160) formatında da kaydedebiliyorsunuz. Bu kayıtlar için saniyede 60 kareyi tercih ederseniz 200 Mbps, saniyede 23,98 kareyi tercih ederseniz ise tam 400 Mbps bitrate’i tercih edebiliyorsunuz. X-T3, video kayıtları için x264 sıkıştırma yönteminin yanında yeni nesil x265’i de sunuyor. HDMI çıkış aygıtı desteğiyle 4:2:2 10 bit kayıt yapabilirken, SD karta 4:2:0 10 bit kayıt yapabiliyorsunuz. Film sıkıştırma için de Fujifilm iki ayrı yöntem sunuyor. Bunlardan biri ALL-Intra diğeri ise Long GOP. All-Intra’da piksellerden gelen veriler tahmin algoritmasıyla oluşturulmuyor ve kaydedilen tüm karelerde tüm veriler bulunuyor. Dosya boyutları büyüse de bu yöntem video işlerken çok daha fazla esneklik sunuyor. Eterna film simülasyonu ve F-Log’a da kavuşan makinenin, yıl içinde gelecek bir güncellemeyle aynı anda hem F-Log hem de film simülasyonu kaydı yapabileceğine ilişkin söylentiler de ortalıkta dolaşıyor. Yeni makine, işlemcisinden ötürü X-H1’de olmayan zebra desteğini de sunuyor. Bu özellik de videoyla yoğun mesai içindeki kullanıcıları fazlasıyla sevindirecektir.

X-T3’ün gerçek anlamda bir video canavarı olmasının önündeki tek engel IBIS, yani görüntü sabitleyiciden mahrum olması gibi görünüyor. Bu noktada Fujifilm’in kafasının biraz karışık olduğu söylenebilir. Hem X-H1 hem de X-T3, eksik kalan yönleriyle “Hybrid Shooter” olarak anılan ve fotoğrafın yanında video da çeken kullanıcıları tavlamak için en güçlü rakip Sony’nin ve kısmen Panasonic’in karşısında biraz zayıf kalıyor. Gövdesinde görüntü sabitleyiciyle gelen X-H1, eski işlemci ve sensöründen ötürü T3’ün 4K@60p, zebra ve yüksek bitrate gibi önemli video yeteneklerinden yoksun. T3’te ise artık bu seviye makinelerde bir standart haline gelmesi gereken IBIS bulunmuyor. “Ben video çekmiyorum, dolayısıyla IBIS’e ihtiyaç duymam” fikrinin kesinlikle hatalı olduğunu söylemek gerek. X-H1’in IBIS’i, farklı bug’larına rağmen fotoğraf performansında gözle görülür bir iyileştirme sağlıyor. Sony’nin A7 III’ü ve Nikon’un yeni Z serisi makinelerinde de IBIS bulunuyor. Kullanıcıların, T3’ün IBIS eksikliğini gözardı etmesinin tek yolunun uygun fiyattan geçtiğini söylemek yanlış olmaz.