reklamı kapat

POPÜLER

Black Panther
Black Panther
Black Panther
Black Panther
Black Panther
Black Panther
Black Panther
Black Panther

Black Panther incelemesi [Spoilersız]

 - Güncelleme: 14 Şubat 2018 22:01

2018’in en çok merak edilen, şimdiden bu yılın en çok konuşulan filmlerinden biri olan Black Panther’i vizyon öncesi izleme şansına eriştik. Black Panther şişirilmiş bir balon mu, yoksa Marvel’ın son harikası mı?

Black Panther, Civil War filminde boy gösterdiğinden andan itibaren sinema izleyicisinin radarına girmiş bir karakterdi. Solo filminden önce bize tadımlık bir gösteri sunan siyahi kahramanın solo filmini ise büyük sabır ve heyecanla beklemeye koyulduk. Film daha çıkmadan, ön siparişte gördüğü ilgi ile adından bahsettirirken son bir haftadır herkesin dilinde sadece Black Panther var. Filmin omuzlarındaki yük ise hayli ağır. Zira elin altına sokulan taş öyle hafife alınacak cinsten değil. Siyahi bir kahramanın hikayesinin anlatıldığı bu başlangıç filmindeki en küçük pürüz Marvel’a pahalıya patlayacak cinsten. Özellikle sinemadaki çeşitlilik hareketlerinden sonra bu stüdyo için filmin başarılı olmaktan başka şansı yok anlayacağınız. Peki film başarılı mı?

Tüm bunlardan önce çok deşmeden, biraz konudan bahsedelim. Civil War filminde gerçekleşen patlamada babasını kaybeden T’Challa, varisi olduğu tahta geçmek için Wakanda’ya dönüyor. Wakanda vibranyumun çıkarıldığı fazla gelişmiş bir Afrika medeniyeti. Tüm dünyanın fakir ancak yardım kabul etmeyen bir medeniyet olarak gördüğü Wakanda, kendini gizlediği özel alanın içinde yüksek teknoloji barındırıyor. Herhangi bir dünya devletinin hayal edemeyeceği teknolojiler Wakanda’da yer alıyor. Tahta geçmek için evine dönen T’Challa içinse işler tam olarak istediği gibi gitmiyor. Geçmişten bu yana peşinde oldukları Ulysses Klaue’nin peşine düşen Black Panther bir anda kendini hiç beklemediği bir taht kavgasında buluyor.

Black Panther

Alışılmışın dışında bir ton

Spoilerlardan arındırarak hazırladığımız bu yazıda hikayenin detaylarının yakınlarına pek bulaşmayacağız. Ancak bu filmin detaylarına inmeyeceğimiz anlamına gelmiyor elbette. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki Black Panter, Marvel Sinematik Evreni’nde yer alan filmlerden kesinlikle farklı bir tona sahip. Ve bunun filme etkisini kelimelerle anlatmak çok zor. Ancak biraz detaylara açalım. Öncelikle DC ve Marvel Sinematik Evreni hayranlarının tartışmalarında DC tarafından hemen her zaman gelen sabit bir eleştiri vardır. O da Marvel filmlerinin daha küçük yaş grubuna hitap ettiğidir. Çünkü filmlerde kullanılan ton, yapılan şakaların düzeyi ve tabii her filmde kendini hissettiren komedi unsurlarının fazlalığı genelde buna sebep oluyor. Yani Age of Ultron’daki Mjölnir kaldırma şakalarından Dr. Strange’in gereksiz uzun pelerin şakasına kadar örnekleri çoğaltabiliriz. DC’de tam tersi çok ciddi ve bu yüzden de sıkıcı olduğuna dair eleştiri alır. Black Panther’e yaklaşım ise tamamen değişmiş. Film Marvel filmlerinin o fazla rahat atmosferinden arınmış ancak tamamen de terk etmemiş. Dozunda şakalarla ciddiyetini koruyan film bu haliyle kaliteyi de yükseltmeyi başarıyor.
Black Panther

Renklerle dans

Black Panther filmindeki en dikkat çekici detaylardan biri renk kullanımıydı. Büyük bir kısmı Wakanda’da geçen film, izleyiciye Wakanda’nın ne kadar büyüleyici olduğunu kanıtlıyor adeta. Yüksek teknolojiler üzerine inşa edilmiş Wakanda en gelişmiş metropolleri kıskandıracak yapıları beraberinde getirirken aynı zamanda sade ve basit bir yaşam alanını da bu örgüye yedirmeyi başarmış. Wakanda’da hayvancılık da yapılıyor gökdelenler de kuruluyor. Bir yanda doğa harikası şelaleler, eşsiz gün batımları, uçsuz bucaksız topraklar yer alırken şehrin kalbi adeta teknolojiyle kavruluyor.

Renk kullanımları ise her yerde kendini hissettiriyor. Karakterin ruhani yolculuğundaki aşamalarda dahi değişimi görüyorsunuz. Farklı karakterlerin deneyimlerinde incelikle işlenmiş renkler izleyiciye sahnenin duygusunu hissetme konusunda yardımcı oluyor.

Küçük kabilelerden oluşan Wakanda halkı ise adeta renkleriyle görsel şölen sunuyor. İncelikle hazırlanmış kostümler, rengarenk bir görsellik yaratıyor.

Film ağırlıkla Wakanda’da geçse de ara ara karakterlerimizi Wakanda dışında görme şansına da eriştik. Bu noktada çok detay vermeyeceğiz ancak ana olaylardan birinin cereyan ettiği ülke seçimi belki de eleştirebileceğimiz az noktadan biriydi. Kurgusal açıdan o mekanı seçen karakterin neden seçtiğini açıklayabiliriz eğer bu gerekliyse. Ancak olayların gelişme hızını açıklayamıyoruz. Hikayenin ilerleyişini eleştirildiğimiz düşünülmesin. Filmde yer alan her sahne adeta hesaplanmış çünkü. Birbirini takip eden sahnelerde “Bu fazlalıktı” dediğimiz bir sahneye rastlamadık. Ancak yine de “daha doğal” görünmesi açısından belki de ikinci ülke farklı bir yerde olabilirdi demeden edemiyoruz.

Bir başka eleştiriyi de unutmadan sıkıştıralım. Filmde çok güzel kadrajlarda çok güzel sahneler yer alıyor. Özellikle Black Panther’in dövüş sahneleri, çok etkileyici görünüyor. Film baştan sona aksiyon diyemeyiz. Zaten öyle olmasını da istemeyiz. Çünkü yer yer hikayenin aksiyon dışında da akması filmi iyi yapan unsurlar arasında yer alıyor. Eleştirimiz ise kalabalık aksiyon sahnelerine geliyor. Bazı sahnelerde CGI yer yer kendini fazlasıyla hissettiriyor. Ana karakterin kendisinde değil ancak arka plandaki karakterlerde bunu gözlemlemek mümkün. Bu da küçük bir detay olarak not düşelim.
Black Panther

Mütevazı kahraman

Ana karakterimiz T’Challa yani namı diğer Black Panther ise aslında filmin tonunun neden daha ciddi olduğunu açıklıyor. Çünkü karşımızda şakalar yapan genç bir çocuk ya da egoist bir milyarder yok. Karşımızda mütevazı bir şekilde yetişmiş, kraliyet kanından gelen, ağırbaşlı ve sorumluluk sahibi bir karakter var. Civil War filminde de izlediğimiz gibi babasını çok yakın zamanda kaybetmiş olan karakterimiz, yeni bir sorumluluğu üstlenmek üzere. Ancak daha yasını dahi üstünden atamamış bir karakter. T’Challa’nın bu mütevazı tavırlarının bir diğer sebebi de güçle daha dün tanışmamış olması. Bir anda bir laboratuvar kazası olmuyor ya da babasını öldüren patlama karakterimize ani güçler vermiyor. T’Challa zaten yıllardır varlığını gizli kapılar arasında sürdüren bir kabileden geliyor. Bu gücü kullanan ve varlığını sindirmiş bir ailenin prensi olarak yetiştiği için güç yolunu şaşırtmıyor. Kral olmak ise bambaşka bir mesele elbette…
Black Panther

Bir süper kahraman filmini iyi yapan element

Şüphesiz filmimizin başrolü Chadwick Boseman karakteri canlandırma konusunda harika bir iş çıkarıyor. Ancak bu filmde tek bir yıldız yok. Bu film aksine birkaç karakterin beraber zirveye taşıdığı bir film. Okoye isimli kralın ana muhafızını canlandıran Danai Gurira’den tutun da T’Challa’nın sevgilisi Nakia’yı canlandıran Lupita Nyong’o’ya kadar oyuncular karakterlerini öne çıkarmayı başarıyor. Yan karakterler dahi filmde kendi anlarına kavuşuyor öyle diyelim.

Ancak bir isim var ki bu filmde adeta devleşiyor. O da Michael B. Jordan. Erik Killmonger karakteriyle karşımıza çıkan Jordan, rolünü öyle güzel yansıtıyor, öyle güzel ikna ediyor ki izleyiciyi kendinizi empati kurarken buluyorsunuz. Oldukça kilit bir role sahip olan Jordan’ın üstlendiği rol ise öyle basit bir rol değil zira. Fragmanda da görüldüğü üzere bir noktada T’Challa ve Killmonger’ın yolları kesişiyor. Birbirlerine karşı mücadele vermek zorunda kalan ikilinin mücadelesi ise filmi zirveye çıkarıyor.
Black Panther
Bir süper kahraman filmini ya da dizisini iyi yapan kötü karakterin ne kadar iyi işlendiğidir. Bunun en net örneğini Netflix’in Daredevil’ının 1. sezonunda görmüştük. Fisk karakteri bizi adeta mest etmişti. Şimdi Black Panther’de de benzerini görüyoruz. Black Panther ne kadar değerliyse Killmonger da o kadar değerli film için. Üstün körü geçilmemiş yani. Hatırlarsanız övgülere boğulan Wonder Woman’da en çok eleştirilen nokta ana kötünün zayıflığıydı. Black Panther bu hataya düşmüyor. Killmonger karakterinin işlenişi, motivasyonu, hareketleri… Tüm detaylar yerli yerindeydi. İnandırıcı bir kötü karakter, inandırıcı bir kahraman filminin doğmasına yardımcı oldu anlayacağınız.
Black Panther

Son karar

Black Panther güçlü erkeklerin ve onlardan da güçlü kadınların yer aldığı, tadına doyum olmaz bir film olmuş. Zirvede bir sonla tamamlanan film, Marvel Sinematik Evreni’nde bugüne kadar çekilmiş en iyi solo film dahi diyebiliriz. “Ben Marvel filmlerini sevmiyorum ya” diyene Marvel filmlerini sevdirecek düzeyde bir yapım Black Panther. Filmi izleyince övgülerin “politik” olmadığı zaten rahatlıkla görülüyor. Ancak biz bir kez daha söyleyelim, bu film aldığı övgüleri sonuna kadar hak ediyor. “Yılın süper kahraman filmi” olur mu bilemiyoruz çünkü önümüzde Avengers: Infinity War gibi heyecan verici bir yapım daha var. Ama şüphesiz 2018’e damga vuran yapımlardan olacaktır.

Black Panther bütün bir paket olarak iyi çünkü. Görsellik, karakterler, karakterlerin dağılımı, senaryo, film içi müzikler ve soundtrack derken tüm övgüleri göğüslüyor. Hatta haberin sonuna filmin soundtrack’ini de unutmadan iliştirelim. Film bittikten sonra salonu terk etmek için acele etmeyin zira 2 tane ek sahne bulunuyor. Bu ek sahnelerden birinde de Amerika Başkanı Donald Trump’a gönderme yapmaktan çekinmemişler. Mutlaka izleyin deriz. Black Panther 16 Şubat’ta vizyondaki yerini alacak. Filmin fragmanını incelemenin devamında izleyebilirsiniz.

Video