Netflix’in sorunlu “süper” ailesi ile tanışın: The Umbrella Academy [Ön inceleme]

Bildiğiniz tüm aileleri unutun. Yeni Netflix dizisi The Umbrella Academy biraz fantastik ama bol sorunlu bir aileyi ekranlara taşıyor.

Çizgi roman okuyucularının çok da yabancı olmayacağına inandığımız The Umbrella Academy için beklenen gün geldi çattı. 15 Şubat’ta Netflix uyarlamasıyla karşımıza çıkacak olan dizi için geri sayımı başlatmışken, dizinin ön gösterimine de erişme şansı elde ettik. 10 bölümden oluşan sezonun 7 bölümden oluşan ön gösterimi sonucunda ise diziyi merak edenler için biraz anlatalım istiyoruz. Tabii herhangi bir spoiler olmayacağını şimdiden söyleyelim. Bu garip ailenin ilginç hikayesine konuk olmanın zamanı geldi diyebiliriz.

The Umbrella Academy’i daha önce duymadıysanız çok ilginç bir ismin imzasını taşıdığını bilmek sizi şaşırtabilir. Çizgi romanı kaleme alan My Chemical Romance vokalisti Gerard Way’den başkası değil. Çizimler ise Gabriel Bá imzası taşıyor. Üçüncü kitabı için biraz daha bekleyeceğimiz hikaye şimdilik iki kitaptan oluşuyor. Sonda söyleyeceğimizi ise başta söyleyelim; diziyi izlemek için çizgi romanları alıp okumanıza gerek yok. Çünkü dizi konuyu derli toplu bir şekilde anlatma konusunda iyi bir iş çıkarmış. Ancak, ufkunuzu açıp, aileye önden göz atmak ve dizinin biraz eksik bıraktığı o görsel farklılığı tatmak için elbette çizgi romanlar çok iyi alternatif. Üstelik Türkçe çevirileri de bulunuyor. Bu bilgiyi bir kenara koyduktan sonra gelin biraz diziyi irdeleyelim.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Netflix’in izleyicilere yapmak zorunda kaldığı “seri katil” hatırlatması

Kardeş olmayan 7 kardeş

Hikaye bizi 1989 yılına götürüyor. İlginç bir şekilde daha önce hamile olmayan 43 kadın o günün sabahı 43 bebek dünyaya getiriyor. Nevi şahsına münhasır bir kimse olan Sir Reginald Hargreeves ise bu çocukların peşine düşüyor. Çok zengin bir girişimci olan Hargreeves’in bu macerası sonucu yedi çocuk evlat ediniliyor. Hikayemiz de bu noktada karışıyor. Çünkü bu çocukların bazı özel güçleri bulunuyor. The Umbrella Academy’nin temellerini atan Hargreeves, çocukları eğitmeye başlıyor ve hikayemizde nihayet günümüze geliyoruz. Dört bir yana dağılmış, biraz da “eksilmiş” olan Umbrella Academy ailesini bir araya getiren olay patlak veriyor ve Hargreeves ölüyor. Dizi tam olarak burada başlıyor. Hikayede kardeşler bir araya gelirken bu gizemi çözmeye çalışıyor. Ancak bu iş bir parça zorlaşıyor çünkü birkaç gün içinde kıyametin kopacağını ve onu da durdurmaları gerektiğini öğreniyorlar.

Bu hayli tatsız durum, kardeşlerin arayı kapatma çabasını resmederken bizi de aile üyeleriyle tanıştırıyor aslında. Ön gösterim 7 bölümle sınırlı olduğu için finale yönelik konuşamayız ancak dizi bu aşamaya kadar karakterlerin ruh hallerini yansıtma, aralarındaki ilişkiyi ortaya serme konusunda çok iyi iş çıkarıyor. Bunun ötesinde bazı oyuncular ise adeta sivriliyor. Beş numaralı kardeş olarak boy gösteren Aidan Gallagher hayli ikna ediciyken, dört numara olarak da bilinen Klaus’u canlandıran Robert Sheehan şaşırtıcı bir performansla beğenimizi kazandı. Bir numaralı kardeşe hayat veren Tom Hopper da yine dikkat çekenler arasında yer alıyor.

Tabii bir de aslında herkesin merak ettiği isim var: Ellen Page. Yedi numaralı ve “özelliksiz” kardeş Vanya’ya hayat veren Page’in karakteri biraz donuk olabilir ancak bu sizi yanıltmasın. Page, “silik” karakteri canlandırdığı için başlarda performansı da çok akılda kalmıyor. Belki final bölümlerine doğru işler değişir diye düşünüyoruz. Hikaye ise çizgi romandan farklı ilerlediği için istediğimiz bazı şeyleri ise görebileceğimizi sanmıyoruz. Özellikle iki kitabı birleştirdikleri için bazı karakterlere biraz haksızlık edilmiş diye düşünmeden edemedik. Hazel ve Cha Cha örneğin, istediğimiz “çılgınlık” performansını bize veremedi. Ancak bu detaylara çok girmeyeceğiz dizi keyfini kaçırmamak için.

Bir süper kahraman dizisinden ziyade bir “aile” hikayesi anlatan The Umbrella Academy, korkularımızın yersiz olduğunu gösteriyor diyebiliriz. Keyifli vakit geçireceğinize inandığımız dizi için son bir uyarı yapmadan da geçmeyelim. Dizi keyifli bir hikaye sunuyormuş gibi görünse de kendi içinde çok karanlık noktalar barındırıyor. Yeni bir sezonunun gelip gelmeyeceği net olmayan dizinin hikayesi ise kesinlikle göz atmaya değer diyebiliriz. The Umbrella Academy 15 Şubat’ta tüm bölümleriyle Netflix Türkiye kütüphanesindeki yerini alacak.

İlgili video

Dizinin fragmanı