Sid Meier’s Civilization V

Faruk AKINCI 20 Aralık 2010 14:18

Oyun tarihinin mihenk taşlarından biri daha yeni oyunuyla tekrar bizimle. Sid Meier’in oyun dünyasına kazandırdığı Civilization, yepyeni yüzü ama bir o kadar da alışıldık, bağımlılık yaratan oynanışıyla bilgisayarınıza taht kuracak. Ve uzunca bir süre aklınızdan çıkaramayacağınız tek söz “bir turn daha” olacak. Oyunda yine -serinin alışkın olduğumuz kurgusuna uygun olarak- seçtiğimiz bir ırkı tarih öncesi çağlardan devralıp uzay çağına taşımaya çalışıyoruz. Serinin bir önceki oyununa göre birçok şey değişmiş. Ama şu kadarını söyleyelim, internet üzerinde bazılarının serinin değişikliklerini acımasızca eleştirmesine kesinlikle katılmıyoruz. Yeniden elden geçirilen harita özellikleri ve savaş dinamikleri oyun deneyimini çok daha esnek ve akıcı kılmış.

TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR
Anlatacak epeyce konu var. Bu nedenle sırayla gitsek iyi olacak. Oyunun yapay zekası eskiye göre çok daha fazla sorumluluk alır olmuş ve elbette ki geliştirilmiş. Yapay zeka oyunda oldukça önemli bir yere sahip ve dört farklı işlevi var. Taktik yapay zeka, her bir birimin yönetiminden sorumlu; operasyonel yapay zeka, savaş cephelerini kontrol ediyor; stratejik yapay zeka, tüm imparatorluğun yönetiminden sorumlu; ana yapay zekaysa uzun hedefleri yönetiyor ve oyunun nasıl kazanılacağına karar veriyor. Yapay zeka dört farklı seviyede ve birbirleriyle iletişim halinde olacak şekilde tasarlanmış ve gerçekten iyi çalışıyor. Bu yeni yapı sayesinde ortaya son derece esnek bir taktik ortam çıkmış. Yapay zeka tarafından kontrol edilen liderlerin tümü farklı bir kişiliğe ve karaktere sahip ve karşınızda nasıl bir rakip olduğunu sadece ama sadece oynayarak anlayabiliyorsunuz. Oyunun belki de en önemli noktasıysa şehirler. Serinin diğer oyunlarında olduğu gibi haritanın uygun gördüğünüz bir noktasına işçilerinizi kullanarak bir şehir kurabiliyorsunuz. Şehirlerin yönetimi başarıya giden yolun anahtarını tutuyor çünkü iyi yönetildikleri sürece nüfusları artacak ve bu sayede her türlü gelişmeyi şehirleriniz aracılığıyla sürdürüyor olacaksınız. Araştırma yapmak, birim üretmek, bina dikmek ve zenginleşmek büyük ölçüde şehir yönetimi üzerinden yürüyor. Diğer yandan kültürel olarak gelişen şehirlerde, nüfusun içinden önemli insanlar da çıkarıyor. Bu noktadan sonra sınırlar gelişmeye ve kaynaklar artmaya başlıyor. Elbette ki gelişen şehirler düşman ülkeler tarafından işgal edilmeye çalışılacaktır. Bu noktada çok yerinde bir değişikliğe şahit oluyoruz. Serinin eski oyunlarında işgal altındaki bir şehrin müdafaası tamamen oraya yerleştirilen garnizonlarla ölçülüyordu. Bu kez şehirlerin belli bir savunması kendiliğinden var ve otomatik olarak işgalci güçlere saldırabiliyorlar. Elbette ki şehrin savunmasını, içine konuşlandıracağınız askeri birimler ve binalarla daha da sağlamlaştırabiliyorsunuz. Bu noktada serinin bir diğer önemli yeniliğiyle karşılaşıyoruz. Haritalar ve hareket alanları karelere değil, altıgenlere bölünmüş durumda. Her bölümde artık sadece bir askeri birim barındırabiliyorsunuz. Bu durum taktik olarak, büyük savaşların şehir dışında yapılmasını sağlıyor ve oyunun sağladığı gerçekçiliği bütünlüyor. Sıra bölmelerinin altıgen olması özellikle birimlerin çok daha esnek bir şekilde manevra yapabilmesini sağlamış. Diğer yandan birimlerin genel anlamda kaliteleri artmış. Birimleri üretmek eskisinden daha uzun sürüyor ama her bir birimin etkisi ve yetenekleri artırılmış. Yani sayı değil, kalite önemli bu kez. Aynı zamanda savaşta yenilen bir birim her zaman ölmüyor, tedavi olabiliyor, rütbe atlayabiliyor ve çok daha verimli bir hale gelebiliyor.

TEKNOLOJİ AĞACI
Teknolojik araştırma konusunda da birtakım yenilikler çarpıyor gözümüze. Medeniyetler arasındaki teknoloji değiş tokuşu kaldırılmış. Bu gayet yerinde bir hamle çünkü artık dilediğiniz ülkeyle teknolojik anlaşmalara imza atabiliyorsunuz, hatta savaş halinde olsanız bile. Barış yaptıktan sonra belli sayıda altın yatırımı yapıyor ve teknoloji geliştirmeye başlayabiliyorsunuz. Elbette ki bu taktiği çok değişik amaçlar için de kullanma şansınız var. Özellikle düşmanınızı faka bastırıp bir teknoloji üzerine çok fazla maddi yatırım yapmasını sağlamak gibi… Teknolojik gelişmeler şehirlerinizin gelişmesiyle direkt bağlantılı olduğu için ekonomik düzeninizi oturtmadan, teknolojik olarak ilerlemeniz pek mümkün olmayacaktır.

REJİM ZAMANI
Medeniyetiniz ilerledikçe belli sayıda kültür puanı birikecektir. Bu puanları belli politikaları uygulamak için harcayabiliyorsunuz. Bu durum ülkenizin nasıl yönetileceğini belirliyor. Oyuna başladığınız zaman daha ilkel politikalara sahipsiniz ancak elbette ki büyüyen nüfusu kontrol altında tutabilmek için reformlar yapmanız gerekecektir. Toplamda 10 farklı politik ağaç altından kendinize uygun gördüğünüz şekli ülkenize uygulayabiliyorsunuz ki bunlardan bazılar sadece belli ırklara özgü. Kısacası kendi medeniyetinize kendi rejiminizi uygulama olanağınız bulunuyor.

BİR BAŞYAPIT
Aslına bakarsanız Civilization serisinin bu beşinci oyunu hakkında konuşulacak daha tonlarca konu var ama belli başlı değişikliklerden bahsetmeye çalıştık. Oyunun müzikleri, grafikleri ve atmosferine diyecek tek bir kelimemiz dahi yok. Muhteşem. Kısacası karşımızda bir başyapıt duruyor. Kesinlikle kaçırılmamalı.

“Şehir savunmaları artık daha güçlü” dedik ama bu sadece sizin için geçerli değil elbette. Fetih için gittiğiniz bir seferden eliniz boş olarak dönmeniz olası. Uygun kuşatma silahlarınız olmadan fethe gitmeyin.

Fazlalıkları atmayı ya da ince hesap yapmayı öğrenmeniz gerekiyor. Örneğin, ihtiyacınız olmayan yerlere yol yapmamalısınız. Her bir birim yolun bir bakım gideri olacaktır. Ekstra her bir birim üzerinizde daha fazla yük demek.

Oyunun uzun süreceğini bilin. Yani, büyük haritalarda oynarsanız o oyun gerçekten bitmiyor. Özellikle oyuna yeni başlarken standart haritalarda oynamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz

Oyunun grafikleri DX10 ve DX11 arasında çok fazla farklılık gösteriyor. Oynamaya başlamadan önce mutlaka DX11 kurulu olduğundan emin olun. Eğer Win7’de problem yaşarsanız DX SDK programını kurmalısınız.