Resonance of Fate incelemesi

Faruk AKINCI 02 Temmuz 2010 15:27 - Güncelleme: 02 Temmuz 2010 15:34

NEFES ALAMADIK
Uzak bir gelecekte yeryüzünün çevresinde kaynağı bilinmeyen değişimler yaşanmaya başlar. Dünyanın çevresi zehirli gaz tabakalarıyla kaplanmaktadır. Bu çevre değişimi o kadar ani ve güçlü olur ki insanlık tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. İnsan türünün zayıf bünyesi bu yeni flora/fauna düzenine ayak uyduramaz. Kalan insanlar bu gaz tabakasıyla baş etmek için devasa bir cihaz yaparlar. Basel adı verilen bu dev alet yeraltına konuşlandırılmış bir çevre arıtım tesisidir. Asıl amaç sadece yaşanan çevreyi temizlemek değil, tüm dünyayı eski haline kavuşturmaktır. Bu sırada çöken medeniyet Basel’in etrafında tekrar yeşermektedir. İnsanlar Basel’in etrafını sarar kule benzeri bir şehir inşa ederler. Soylular kulenin üstünde ikamet ederlerken, gelir düzeyi kulenin dibine doğru düşmektedir. İnsanlar uzun yıllar boyunca bu şekilde sorunsuzca yaşarlar. Ta ki Basel’in içindeki arıtma sistemi bozuluncaya dek… Resonance of Fate, tüm J-Ryo’larda olduğu üzere gücünü senaryodan alan bir oyun. Elbette ki detaylı ve esnek bir savaş sistemine sahip ancak oyuna devam etmek için gereken motivasyonu ilginç ve sürükleyici hikayeden alıyorsunuz. Yaklaşık olarak 70 saatlik bir oynanış sunan oyun, son anına kadar sizi merakta bırakıyor ve aklınızı karıştırıyor. Resonance of Fate uzun bir yolculuk ve eğer sırlarını hemen paylaşmayan, aklınızı kurcalayan hikayeleri seviyorsanız tam da size göre… Yalnız bilmeniz gereken önemli detaylar var. Öncelikle oyunun fazlasıyla zor olduğunu ve savaş sistemini çözene kadar defalarca öleceğinizi belirtelim. Şaka değil, uzun yıllardır J-Ryo oynayan ben, oyunun daha başındaki düşmanlarda bile birkaç defa öldüm. Bunun sebebi savaş sisteminin karmaşık ve kavranması zor olması. Oyunun savaş sistemi hem sıra tabanlı, hem de gerçek zamanlı olarak çalışıyor. Öncelikle savaşta kontrol edeceğiniz karakteri seçmeniz gerekiyor. Karakterinizle düşmanlarınızın etrafında serbestçe dolaşabiliyor ve düşmanınıza saldırana kadar bunu sürdürebiliyorsunuz. Elbette ki siz hareket ederken düşmanlarınız da boş durmuyor ve genellikle size saldırıyorlar. Ayrıca onlar da sizin açıklarınızı ve zayıf noktalarınızı yakalamaya çalışıyorlar. İşin sıra tabanlı kısmı da burada devreye giriyor, kullandığınız sıra boyunca zamanınız kısıtlı. Hareket etmek, silah seçmek ve saldırmak için hızlı olmak durumundasınız. Her sırada sadece bir saldırı yapma hakkınız var. Eğer saldırınızı yaptıktan sonra hala zamanınız kalırsa, bu zamanı kullanamıyorsunuz, sıranız bitmiş oluyor. Saldırınızı yapmadan önce bir şarj barı göreceksiniz. Bu bar düşmanınıza ne kadar güçlü vuracağınızı belirliyor. Dikkat etmeniz gereken şey düşmana olan uzaklığınız. Düşmanınıza ne kadar yakınsanız, bu bar o kadar kolay doluyor. Hatta birkaç kere doldurma şansınız da oluyor. Ne var ki bu güç barını doldururken düşmana karşı tamamen savunmasız kalıyorsunuz bizden söylemesi.

SİZİN YOLUNUZ
Savaş alanında özgürce dolaşabildiğinizi söylemiştik ancak karakterinize takip edebileceği bir waypoint de belirleyebiliyorsunuz. Karakteriniz bu önceden belirlediğiniz yolu izlerken görünmez saldırılar gerçekleştirebiliyor. Fakat bu saldırıları öyle gelişigüzel kullanamıyorsunuz. Düşmanlarınıza vuruş şekilleriniz, bu görünmez saldırı barını dolduruyor ve her kullandığınızda bu bardan yiyorsunuz. Kendinizi savunmanız için de oyun size birtakım fırsatlar tanıyor. Örneğin, çoğu J-Ryo’da olmayan bir özellik olan zıplama Resonance of Fate’de en çok kullanacağınız hareketlerden biri.

ZORLU BİR YOL
Savaş sistemini kavramak oyundan alacağınız zevki katbekat artıran bir unsur. Zor olsa da oyun sizi senaryonun akışıyla ve sinematik anlatımıyla içine çekmeye devam ediyor. Diğer yandan uzun zaman sonra verdiğiniz emeği ödüllendiren bir oyun gördüğümüze de sevindik doğrusu. Oturup ciddi şekilde taktik kastıktan sonra savaşlara girmeniz gerekiyor. Aksi takdirde kesinlikle başarılı olamıyorsunuz.

HER DAMAK TADINA GÖRE DEĞİL
Resonance of Fate kaliteli ve derin bir oyun ama herkese göre olmadığı açık. Tecrübeli J-Ryo oyuncularının bile zorlanacağını çok rahat söyleyebilirim. Ciddi anlamda sinir bozucu derecede zorlaşabiliyor oyun. Buna karşılık derinlemesine keşif yapmak, keskin bir şekilde savaşmak ve sürükleyici bir hikaye dinlemek istiyorsanız Resonance of Fate size istediğinizi verecektir.

KAÇMAYIN
Özellikle oyunun ilk bölümlerinde düşmanlarınızdan kaçarsanız kesinlikle bir adım ileriye gidemezsiniz. Uzun ve zor olsa da bol bol savaşa girin ve deneyim kazanın. Aksi takdirde ilerleyen bölümler cehennem azabı olacaktır.

KULLANIN
Envanterinizdeki eşyaları çok dikkatli kullanın. Özel eşyalar pek sık karşınıza çıkmıyor. Tüm grubu iyileştiren iksirler ya da normalin birkaç katı hasar verebilen bombaları mutlaka boss savaşlarında kullanın.

ARAŞTIRIN
Haritalar oldukça geniş. Sadece içinde bulunduğunuz bölgeleri değil, kasabaları da gezebiliyorsunuz. Bu kısımda karakterlerinizi bir satranç oyunundaki gibi ilerleterek uzak mesafelere yolculuk etmelerini sağlayabiliyorsunuz.

KAÇIRMAYIN
Hikayenin anlatımı ve ara sahneler son derece güçlü. Sadece ara sahneler değil, özel ve grup saldırılarının animasyonları da inanılmaz. Bu sahneler ve anlatım oyunla sizin aranızdaki bağ oluyor.

SALDIRIN
Tüm karakterlerinizle aynı anda çıkarabileceğiniz son derece güçlü saldırılara sahipsiniz. Bu hareketleri çıkarabilmek için tüm karakterlerinizin özel saldırı barı dolu olmalı. Ayrıca düşmanınızın pozisyonu da önemli.